ORDU - Orduspor Kulübü'nün toplam borcunu 41 milyon 975 TL. olarak açıklayan Başkan Nedim Türkmen, kulüp borçlarından daha çok Olağanüstü Genel Kurul İkinci Toplantısı'nda yaptığı konuşmayla gündeme geldi. Kulüp borçlarının önemli bir kısmının Stancu ve Culio için verilen bonservis bedellerinden kaynaklandığını söyleyen Türkmen, kendileri hakkında söylenen bir takım iddiaları da yalanladı. İddiayı ortaya atanları belgeleriyle kanıtlamaya çağıran Türkmen, "İddiasını ispat etmeyen şerefsizdir ve neshebi gayri sahihdir. Bu şehir dedikodudan besleniyor. Dedikodudan vergi alınsa, Ordu vergi rekortmeni olur" diye konuşmuştu. İşte o konuşmada söylediği sözlerin kendi ağzından nedeni ve konuşmasından satır araları: 

"HEDEF HALİNE GELMEMİN NEDENİ, BAŞARILI OLMAM"

"Orduspor kötüye gidince ortaya çıkan insanlar var. Efendim Süper Lig'e çıkmasaydık da, takımın borcu olmasaydı. Böyle bir mantığı kabul etmek, insanların zekasıyla dalga geçmek. 5 sene boyunca 5 milyon harca hiçbir başarı yok 25 milyon ediyor zaten. Benim en büyük hatam, hedef haline gelmemin bir nedeni var. Başarılı olmak. 26 sene sonra başarılamayan birşeyin başarılabildiğini göstermek. Taraftarın ufkunu açmak. Hector Cuper gibi adamları getirmek."

"BUNLARI SÖYLEYEN VİCDANSIZDIR, SIRF KÜFRETMEK İÇİN GELENLER OLDU"

Bize deniyor ki, biz Ordu'nun çocuklarına şans tanımamaşız, alt yapıyı ihmal etmişiz. Bunu söyleyenler vicdansızdır. Şurada yaptığımız tesisleri gördünüz. 44 tane oyuncu aynı anda kalabiliyor. Alt yapı bütün branşlarla devam ediyor. Biz ilk yılımızda danha önce Rıdvan'la Hüsamettin oynuyordu zaten. Muhammet Kurt'ları oynattık, Murat Kefeli'ler, bir sürü çocukları oynattık. Onlar oynayınca taraftar arttı. Niye arttı acaba? Sırf bu çocuklara küfür etmek için tribünlere gelenler oldu. Bakın, çok büyük bir kıskançlık var bizde. Bir özeleştiri yapalım. Bize Ordu'nun çocuklarına şans tanımıyor diyenler vicdansızdır. Biz istemez miyiz? Maliyetlerim düşüyor. Herkes samimi olsun. Bu çocukları oynattığımızda bizimle dalga geçtiler. Bu çocuklara küfürler ettiler. Herkes samimi olsun. Samimi olalım, dürüst olalım. Tamam Ordu'nun çocukları oynasın. Buyurun getirin de, oynayalım."

"KİMSENİN ÜYELİĞİNİ SİLMEDİK"

"Her seferinde, her kongre olduğunda bir şaiya yükseliyor. Biz insanların üyeliğini silmişiz ve Genel Kurul'a almıyormuşuz. Bakın bir kurum olmak zorundayız. Burası bir dernek, bir tüzük var ve herkes buna uymak zorunda. Seçme ve seçilme hakkını kullanabilmen için 150 Lira'yı ödemiyorsun sonra da diyorsun ki, bizi niye almıyorsunuz. Ben bunu uygulamak zorundayım. Bizden önce uygulanmamış olabilir ama biz böyle yapıyoruz. Bütün üyelikleri güncelledik. Bir de bir dönem bir partinin üyesi liste yapılmış. Onlar bizim silin diye dilekçe verenlerin isimleri silindi. Onun dışında biz kimsenin üyeliğini silmedik. Bunu söyleyen yalancıdır."

"HERŞEYİMİZ DEVLETİN DENETİMİNDEN GEÇTİ"

"Bu dönemde, biz 71 puan aldık, herkes küme düşer derken. Biz artık bırakalım dedik, bize saldırılar başladı. Bu saldırılar işte Türkmen Ailesi, işte bu borç nereden oldu, bunlar zenginleşiyor tarzında. Böyle haince, çirkince söylemler. Bunlar benim umurumda değil. Neden değil, çünkü biz ne yaptığımızı biliyoruz. Biz küme düşünce, bizi şikayet ettiler. Gayet memnunum. Ben de eski müfettişim biliyorsunuz ve İçişleri Bakanlığı Dernekler Denetçiliği geldi, Orduspor'un 26.08.2008'den 03.09.2013'e kadar olan bütün hesaplarını inceledi. 4 ay burada kaldı iki kişi. Rapor da buradadır. Bizim yaptığımız bütün işlemlerin hepsinin hukuka uygun olduğuna dair rapordur. Usül eksikleri var işte, makbuzu o imzalamış, bu imzalamış defterde şuymuş falan sonucu etkilemeyen şeyler. Bu rapor buradadır. Yani 3 Eylül 2013'e kadar olan herşeyimiz devletin denetiminden geçmiştir. Ayrıca, bağımsız denetim raporumuz buradadır. Orduspor'un borçlu olduğu bir kişi varsa, bunun sözleşmesi kulüptedir. Ya da bir şirket varsa, faturası kulüptedir. Ben Orduspor'a bütün malvarlıklarımı ipotek edip kredi aldım, 3 yıl, 5 yıl vadeli. Orduspor'un hesabına gönderdim. Orada Orduspor'un futbolcusuna, teknik direktörüne, şuna buna gitti. Bunların hepsi kayıtlarda vardır."  

"İDDİASINI İSPAT EDEMEYEN ŞEREFSİZDİR"
"DEDİKODUDAN VERGİ ALINSA ORDU VERGİ REKORTMENİ OLUR"

"Biz menejerlik şirketi kurmuşuz, bizim kardeşlerimiz böyle yapmış. Bunu söyleyen insanlar şerefsizdir. Ben onları ispata davet etmiştim. Belgeyi ortaya koyun demiştim ama insanlar kendi karşısındakileri kendileri gibi zannediyorlar. Biz orada olsaydık, böyle yapardık. Bunlar da böyle yapmıştır diyorlar. Bize, hiç kimse biz keserin ucuyla büyüdük. Babam hala Eyüplü Köyü'ndedir. Biz tırnaklarımızla bir yere geldik ve böyle bir işe giriştik. Sonra baktığınız zaman değer miydi diye düşünüyorum geriye dönüp baktığım zaman. Herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. İddiasını ispat etmeyen şerefsizdir ve neshebi gayri sahihdir buradan söylüyorum. Tamam? Bu insanlar ayaklarını denk alsınlar. Bizim herşeyimiz açıktır, buradadır. Hizmet eden insanlara oydu, buydu, biz orada olsaydık böyle yapardık diye olsa olsa metoduna göre saldırada bulunan insanlara zaman ayırmak istemiyorum ama bu şehir malesef bu tür dedikodudan besleniyor. Benim hep söylediğim birşey var. Dedikodudan vergi alınsa, Ordu vergi rekortmeni olur 81 il içinde. Bunları bir yana bırakalım. Bizim yaptığımız herşey ortadadır. Biz sonuçta, 2 tane bonservisli futbolcuya girmeseydik bizim borcumuz da olmazdı."

"VİCDANEN MÜSTELİHİM"

"Dikkat ederseniz, Süper Lig'e çıkınca ilk yıla kadar çok dengeli götürdüğümüzü ama işte Hector Cuper'i getirince, işte adam size Avrupa'ya götüreceğim, şöyle böyle. Bir de biliyorsunuz o dönemlerde bir adı Fenerbahçe'yle anılıyor, Milli Takım'la anılıyor. Bu bize hayat acı dersler veriyor, bu bize bir ders oldu. Sonuçta önümüze bakmak zorundayız. Ben vicdanen müstelihim."  
Editör: TE Bilisim