İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada Ordulu Atakan'ın derdi ve hüznünü tüm Türkiye ile paylaştı.
"KİMSE GÜLÜMSEMEK İÇİN SEBEP BULAMIYOR"
Anadolu'nun artık aynı Anadolu olmadığını dile getiren Akşener, "Tanımadığı yüzlere bile gülümseyen, sabahları dükkanını umutla açan, birbirinden selamını eksik etmeyen o Anadolu yok artık. Çünkü artık hiç kimse gülümsemek için bir sebep bulamıyor. Çünkü artık hiç kimse dertlerinden kafasını kaldıramıyor. Çünkü artık insanımız güne nasıl başladığını değil, günü nasıl bitireceğini düşünüyor. Kirasını, kredi kartını, elektriğini, suyunu, taksitlerini, tarlasına gübrenin parasını, traktörün mazotunu, hayvanının yemini, ilacını nasıl denkleştirip ödeyeceğini düşünüyor. Gök mavi, dağ yeşil, tarla sarı olan memleketimizde bugün artık gök gri, dağ delik deşik, tarla ise boş duruyor. Sevgili gençler, AK Parti iktidarının ülkemizi içine soktuğu bu sarmaldan en çok da siz etkileniyorsunuz. Önünüzdeki fırsatlarla dolu koskoca bir ömrün heyecanınını hissetmeniz gerekirken, her birinizin yüzünde derin bir hüzün görüyorum" şeklinde konuştu.
"ORDULU ATAKAN MECLİS GÜNDEMİNDE"
Karabük, Mardin, Tokat, Erzurum, Bursa ve İstanbul'dan gençlerin sorun ve hüzünlerini dile getiren Akşener, Ordulu Atakan'ın derdini de Meclis kürsülerinden paylaştı.
İşte o açıklamalar:
"Bu hüzün Karabük'te işlettiği kafede borçlarla boğuşan gencimizin hüznüyle aynı hüzün. Bu hüzün Mardin'de tableti olmayan, internete ulaşamayan 10 yaşındaki Enes'in hüznüyle aynı hüzün. Bu hüzün, KPSS'den 81 puan almış olmasına rağmen tekstil fabrikasında çalışan genç kızımızın hüznüyle aynı hüzün. Bu hüzün Tokat'ta yemek ve yol masrafından sonra elinde arkadaşlarıyla bir kahve içecek parası bile kalmayan gencimizin hüznüyle aynı hüzün. Bu hüzün Erzurum'da geceleri başını yastığa koyduğunda uyuyamayan, geleceğinden endişe duyan 16 yaşındaki evladımızın hüznüyle aynı hüzün. Bu hüzün, Ordu'da 90 liralık kitap parasına, 20 liralık defter parasına dertlenen Atakan'ın hüznüyle aynı hüzün. Bu hüzün, Bursa'da aldığı 16 bin lira krediyi 27 bin lira olarak nasıl ödeyeceğini düşünen gencin ve gençlerin hüznüyle aynı hüzün. Bu hüzün, İstanbul'da metroya kaçta binebileceğini, hangi sokaktan yürüyeceğini, sapığın biri tarafından videoya alınıp alınmadığını düşünmek zorunda kalan genç kadınların hüznüyle aynı hüzün."
Akşener konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Mahkum edildiğiniz bu hazin tablo yetmiyormuş gibi bir de üstüne gençliğini hakkıyla yaşayamamış adamların, boş nasihatlerine, üst perdeden ayarlarına ve buyurgan tavırlarına maruz kalıyorsunuz. Kimi zaman hayat tarzınıza, kimi zaman bakış açınıza, kimi zaman gururunuza hatta telefonunuza kadar uzanan kirli bir el ile mücadele ediyorsunuz, ama şunu bilin ki; bu mücadelede asla yalnız değilsiniz. Asla kimsesiz değilsiniz, asla sahipsiz değilsiniz."