Toplumda deyim veya atasözü olarak kabul edilen ancak çağdışı olarak da tanımlanan 'Kızını dövmeyen dizini döver, Saçı uzun aklı kısa, Kızın mı var derdin var, Beş kız bir oğlanın yerini tutar mı, Anasına bak kızını al, Elinin hamuruyla erkek işine karışma, Karı gibi konuşma, Kadın erkeği rezil de eder, vezir de' gibi deyimleri kullanmak da artık kadına karşı psikolojik ve duygusal şiddet olarak kabul ediliyor.
Altaş Tv'de yayınlanan 'Ekran Gazetesi' programında 25 Kasım Kadına Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle Funda Altaş Şimşit'in sorularını yanıtlayan Ordu Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Birsen Uçar, "Yapılan araştırmalar, çok büyük bir çoğunluktaki kadının psikolojik ve duygusal şiddete maruz kaldığını göstermekte. Toplumun her alanında bu şekilde bir bakış açısı var. Sadece kadının varlık sebebinin anne olduğu ve anne olma dışındaki hiçbir vasfına saygı duyulmaması da bir nevi psikolojik ve duygusal şiddettir" diye konuştu.
"HER YIL 400-500 KADIN CİNAYETİ İŞLENİYOR"
Anadolu kültüründe aile kurumu çok çok önemsenmiş ve kutsanmış olduğunu vurgulayan Avukat Birsen Uçar, "Ülkemizde ortalama bir sene içerisinde 400 ya da 500 kadın öldürülüyor. Öldürme boyutuna varmayan şiddet sayısı da çok yüksek. Bunlar istatistiklere yansıyanlar. Bir de, bu şiddete maruz kalıp hiçbir şekilde bu verilerin içine girmeyen, yasal yollarla mücadele etmeyen, buna katlanmak zorunda kalan kadınlarımız ve kız çocuklarımız da var aile içinde var" diye konuştu.
O ATASÖZÜ VEYA DEYİMLERİ KULLANMAK 'ŞİDDETİ ONAYLAMAKTIR'
Özellikle bu noktada topluma çok önemli görevler düştüğünün de altını çizen Avukat Birsen Uçar, "Çünkü sadece yasal düzenlemelerle istenilen sonuca varılamadığı elimizdeki verilere göre çok açık bir şekilde ortada. Fiziksel şiddetin yanı sıra psikolojik şiddet de var, duygusal şiddet dediğimiz. Aşağılama gibi, sadece kadın olmasından kaynaklı olarak 'senin aklın çalışmaz' gibi, 'saçı uzun aklı kısa' gibi, 'Bu konuda kararları ben veririm' gibi. Bu çok sık yaşanılan bir durum. 'Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmemek gerekir' bir şiddet meylidir. Yani şiddeti onaylamaktır, takdir etmektir. Kadının herhangi bir hususta bir talepte bulunması veya hakkını dile getirmesinin şiddetin bir gerekçesi olarak 'haketmiştir' olgusuyla kabullenilmesi de şiddeti onaylamak, takdir etmektir" dedi.
