ORDU - Türk Dil Kurumu'na göre israf, gereksiz yere para, zaman, emek ve benzeri harcama, savurganlık anlamını taşıyor. Bunu Türkiye'de yaşayan 7'den 77'ye herkes biliyor. Çoğu zaman bilinçsizce, çoğu zaman daha çok kazanmak için, çoğu zaman da tembellikten dolayı o kadar çok şeyi israf ediyoruz ki, bunu totale vurduğumuzda ortaya korkunç sonuçlar çıkıyor. 

Türkiye'de yılda 214 milyar lira israf ediliyor. Bu rakam da, Türk milli gelirinin dörtte birine denk geliyor. Açıklamanın sahibi Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Prof.Aziz Akgül'e ait. Türkiye'de israf denilince ilk sırada su yer alıyor. Canlı yaşamının olmazsa olmazı noktasındaki en önemli doğal kaynakların başında yer alan su, küresel anlamda da büyük önem arzediyor.

Bir ülkenin su zengini sayılabilmesi için kişi başına yıllık 8 ila 10 bin metreküp su düşmesi gerekiyor. Türkiye'de bu rakam ise buigün bin 430 metreküp. Bu da şu anlama geliyor, Türkiye su zengini bir ülke değil. Özellikle su zengini olmasıyla bilinen Karadeniz Bölgesi'nde ise gerek HES'ler, gerekse diğer teknolojik çalışmalar sonucunda su kaynakları tükeniyor. Bunun yanında günlük yaşamda evlerde mutfak, banyo, çamaşır, tuvalet ve bahçelerde tüketilen su miktarı ise hiç de hafife alınacak cinsten değil.

İsrafın ikinci sırasında ise gıda ve ekmek yer alıyor. Atalarımızın 'Nan-ı Aziz' olarak adlandırdığı ekmek, gıda için çok önemli bir sembol. Zengin ve yoksul ayırmaksınız sofralarımızın konuğu ekmek, bereketi ve tadıyla da bütün dinlerde kutsal bir nimet olarak kabul ediliyor. Ayrıca Ekmek sadece gıda manasında değil, rızk, geçim, emek, hayat ve aş manasını da taşıyor. 

TMO verilerine göre Türkiye'de günde 150 milyona yakın ekmek üretiliyor. Kişi başına günlük ortalama tüketim ise 350 gram civarlarında. Buna göre her bireyin yılda ekmek tüketimi 130 kilonun üzerinde. Üretilen toplam ekmeğinde de yaklaşık yüzde 10'u israf ediliyor.  

Günlük üretilen ekmeğin 2,5 milyonu daha satılmadan israf ediliyor. Toplamda ise Türkiye'de her gün 7 milyondan fazla ekmek israf ediliyor. Bu da Türkiye'nin her yıl 700 milyon lira daha fakirleşiyor. 

İsrafın üçüncü sırasında ise enerji israfı yer alıyor. Özellikle konutlarda her 100 liralık elektrik faturasının yaklaşık 35 lirası israf yüzünden tüketiliyor ki, bu da totale vurulduğunda inanılmaz rakamlara ulaşıyor. 

Dördüncü sırada kağıt israfı yer alıyor. Dünya'da her yıl kağıt üretiminde kullanılmak üzere tüketilen ormanlık alan 40 milyon hektar civarlarında. Kağıt üretiminde tüketilen bu ormanların dünya ormanlarına oranı ise yüzde 1.3'ten fazla bir miktara tekabül ediyor. Bir ton kağır için 17 ağaç, 17 ağaç için de 70 metrekarelik orman israf ediliyor. Bunun yanında bir ton kağıt için 2,33 metreküp odun, 4 bin 100 kilovat elektrik enerjisi, 32 bin litre su ve bin 750 litre de fuel-oil kullanılıyor. Bu kullanım sırasında da 270 kiloluk kirlilik, atmosfere salınıyor. Kaliteli kağıt üretimi için de bu maliyetler yüzde 50 artıyor. 

Türkiye'de 700 ton atık kağıdın geri dönüşümü, 10 bin ağaç ediyor. Bir ton kullanılmış kağıt geri kazanıldığında yaklaşık 16 çam ağacı da kurtulmuş oluyor. Sadece bir büro elamanı, bir yılda ortalama 100 kilo kağıdı çöpe atıyor. Bunun yanında not kağıtları, promosyon kağıtları, duvar kağıtları, özel ve kamu sektörlerinin arşivlerinde kullanılan kağıtlar, promosyon ve reklam amaçlı basılan broşür, takvim, ajanda, afişler, defter, bülten, dergi, market fiyat sirküleri de buna ek olarak geliyor. 

Oysa ki, sadece kağıt israfının yol açtığı zararlar, her biri 60 bin değerinde 692 konut, her biri 300 yataklı ve tanesi 19 milyon değerinde 2 binin üzerinde hastane olarak bizlere geri dönebilirdi.  
Editör: TE Bilisim