Türkiye genelinde tüm barolarla birlikte Ordu Barosu da Adliye önünde hazırlanmakta olan yasa tasarısına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Türkiye genelindeki tüm baro başkanları bulundukları illerden Ankara'ya doğru 'savunma yürüyüşü' başlatacak.

Adliye önünde gazetecilere açıklamalarda bulunan Ordu Baro Başkanı Avukat Murat Poyraz, ülkenin bir süredir salgın koşulları, ekonomik zorluklar, işsizlik, pahalılık ve ölümler yok sayılarak Avukatlık Kanunu değişikliğiyle meşgul edildiğini belirterek, "Her akşam televizyon kanallarında, her gün gazete köşelerinde Baroları siyaset malzemesi yapmaya çalışan konuşmacılar, baroların seçim sistemi üzerine ahkam keserek, baroların siyaset yaptıklarından ve artık çok olduklarından söz ediyorlar. Barolara ve baro başkanlarına kapalı medya ekranları her türden çarpıtmaya açık. Pervasızca gerçek dışı beyanlarda bulunuyor, çarpıtıyor ve saldırıyorlar" dedi.

İşte açıklamanın devamı:

"Barolar olarak, sürecin başlangıcından bu yana ortak bir tavrı sürdürme kararlılığı ile hareket ederek görüşmeler dahil tüm süreçleri titizlikle uygulayarak, parçalamayı, yok etmeyi, susturmayı ve ele geçirmeyi hedefleyen bu kadim projeden vazgeçilmesi talebimizi tüm muhataplar nezdinde ısrarla yineledik. Geldiğimiz nokta itibariyle; tüm görüşmelerin sonuçsuz kaldığını ve suskunluğumuzun sözümüz olmadığı şeklinde algılandığının farkındayız. Gerçek niyetin, Demokrasinin ve hak arama özgürlüğünün güvencesi, her kesimin hak savunucusu, doğanın ve hayvanların sesi, yargının tek sivil ve ele geçirilememiş parçası olan Baroları susturmak olduğunu biliyoruz. 19 Mayıs ve 1 Haziran bildirilerimizde ortaya koyduğumuz demokratik haklarımızı kullanma kararlılığı içerisinde meslektaşlarımıza ve halkımıza verdiğimiz sözün arkasında durarak eylemlilik sürecinin başladığını ilan ediyoruz."

"BÖLÜP PARÇALAMAK İSTİYORLAR"

"Hakikat için tüm halkımıza sesleniyoruz. Duydunuz ve artık biliyorsunuz. Baroların seçim sistemini değiştirmek ve baroları bölüp parçalamak istiyorlar. Süslü gerekçeler arkasına saklanarak gerçekleri çarpıtıyorlar! Barolar meslek sorunlarıyla değil siyasetle uğraşıyor diyorlar. Onlara verilecek cevabımız elbette ki var. Adil yargılama talebimize, bağımsız ve tarafsız yargı isteğimize, hak arama hürriyetinin sahip çıkmamıza, işkence ve kötü muameleye karşı çıkışımıza, seçme ve seçilme hakkına sahip çıkmamıza, laikliği savunmamıza, hayvan hakları mücadelemize, toplumcu ve demokratik bakış açımıza, avukatlar için gerçek ve kalıcı çözümler istememize, her insan ayrımsız haklara sahiptir dememize, kimseyi avukatsız bırakmamamıza ve savunma hakkına sahip çıkmamıza, cinsiyet ve cinsel yönelim ayrımcılığını lanetlememize, kadına yönelik şiddetle mücadele etmemize, katledilen kadınlar için duruşma salonlarında adalet aramamıza, yurtlarda ya da kurslarda istismara uğrayan, iltica teknelerinde hayatını kaybeden çocukların sesi olmamıza,
Kazdağları'nı, Salda'yı, Cerattepe'yi, Hasankeyf'i ve yok edilmeye çalışılan her karış yurt toprağını savunmamıza, doğa ranta kurban edilemez dememize siyaset diyorsanız, o zaman bilin, barolar bin parçaya bölseniz de 'siyaset' yapmaya devam edecekler. Çünkü hak temelli bu siyaset; ettiğimiz yeminin, anayasa ve yasalardan kaynaklanan görevin, teslim olmayan savunma tarihinin ve avukatlığa duyduğumuz saygının gereğidir."

"YURTTAŞIN VİCDANI OLAN BAROLARI SUSTURMAK İSTİYORSUNUZ"

"Susalım, tepki göstermeyelim, teslim olalım. isteyenler yalnızca baroları değil, çocukları, kadınları, ağaçları, parkları, kentleri, adalete erişimde dezavantajlı tüm grupları, yani bütün ülkeyi susturmak, Hukuk devletinin son kırıntılarını yok etmek ve ülkemizde insan onurunun güvencesi olan tüm kaleleri yıkmak istiyorsunuz. Yurttaşın vicdanı olan baroları susturmak istiyorsunuz. Cumhuriyetin, demokrasinin, hukuk devletinin, laikliğin ve hak arama özgürlüğünün savunucuları; hiçbir ayrım gözetmeksizin haksızlığın karşısında yer alan ve evrensel hukuk ilkelerini kendine varlık sebebi yapan baroların teslim olmasını asla beklemeyin. Bizler, en zorlu koşullarda halkımıza ses olmak için mücadeleyi sürdürecek, hukuktan başka kimsesi olmayan herkes adına hiç yılmadan hukuku ve umudu savunmaya devam edeceğiz."

"EYLEMLİLİK SÜRECİ BAŞLADI"

"Bu cümleden olmak üzere; barolarımızla yapılan istişare ve 15.06.2020 tarihli Yönetim Kurulumuz kararı gereğince eylemcilir sürecine geçilmesine, eylemlik sürecinin başlaması yönündeki iradenin, 17 Haziran 2020 günü eş zamanlı olarak yapılacak basın açıklaması ile somutlaştırılmasına, bu süreçte tarihi sorumluluğunu yerine getirmek amacıyla Türkiye Barolar Birliği'ni olağanüstü toplantıya davet etmek üzere TBB Yönetim kuruluna başvuruda bulunulmasına, 19 Haziran 2020 tarihinde eş zamanlı olarak baro başkanlarınca kendi illerinden Ankara istikametine doğru 'savunma' yürüyüşü başlatılmasına, Ordu barosu Başkanının ilimizden yürüyüş başlatmasına, olağanüstü toplantı talep sahibi baro başkanlarının bu taleplerini Türkiye Barolar Birliği'ne fiziki olarak elden teslim etmesine, diğer barolarla uzlaşılacak metin ile 21 Haziran Pazar günü ulusal gazetelerde ilan verilmek suretiyle teklifin yasalaşması halinde vatandaşın uğrayacağı hak kayıplarının anlatılmasına, bu süreçte sosyal medyanın etkileşim gücü değerlendirilerek kamuoyunu aydınlatmaya yönelik çalışmalar yapılmasına, teklifin komisyona geldiği gün baro başkanlarınca TBMM yolunda 'Duran Başkan' eylemi yapılmasına, hak arama özgürlüğü ve savunma hakkına halel gelmemek üzere CMK ve Adli Yardım görevlendirmelerinin durdurulmasının değerlendirilmesine, açılan davanın Anayasa Mahkemesi'nde görüşülmesi sırasında, baro başkanları, delegasyon ve meslektaşlarımızın katılımı ile 'Son Nöbet' adı altında nöbet tutulmasına, yaşanacak süreç ve oluşacak durum çerçevesinde tekrar değerlendirme yapılmak üzere oybirliği ile karar verilmiştir."

Editör: TE Bilisim