Ordu'ya dünya standartlarında eğitim fırsatı!

ORDU - Türkiye'deki faaliyetlerine ilk olarak İstanbul Bahçeşehir'de başlayan ve sonrasında ülkenin en köklü eğitim-öğretim kurumlarının başında yer alan zincir markalara, bir halka da Ordu'nun Ünye ve Fatsa ilçelerinde ekleniyor. Türkiye'deki mevcut fabrikasyon ve kümülatif eğitim sisteminin yanında ilk kez hayata geçirdiği Kişiye Özgü Öğretim Modeli ile öğrencilerin öğrenme biçimlerdeki bireysel farklılıkları belirleyen ve bunları baz alarak öğrencilerin eğitim-öğretim sürecine farklı bir bakış açısı sunan Bahçeşehir okulları, Ordu'nun Ünye ve Fatsa ilçelerine Cumhuriyet tarihinin en büyük eğitim yatırımını yapmaya hazırlanıyor.

Açılacak olan yeni kampüs öncesinde Ünye'de düzenlenen lansmana Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı ve Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel'in yanı sıra, kurumsal yöneticiler ve öğrenci velileri katıldı. 

Yücel lansman öncesi düzenlediği basın toplantısında, "Geleceğin dünyasını, gelecekte eğitim nasıl olacak, gelecekte okullar nasıl olmalı. Bunun için çaba harcıyoruz" dedi. Bugün 48'inci eğitim-öğretim yılına girdiklerini belirten Yücel, "Anaokulundan, üniversiteye kadar toplamda 150 bin öğrenciye hizmet veriyoruz. Ülkenin dışında da dört yerde, beşincisi pek yakında Kıbrıs'ta açılacak olan 5 tane de üniversitemiz var. ABD'de Washington DC'de, Almanya Berlin'de, Güristan Batum'da, Kıbrıs'ta ve merkezi İstanbul'da Bahçeşehir Üniversitesi var. 

"BÖLGEDE, CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK YATIRIMI OLACAK"

Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı ve Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel açıklamalarını şu ifadelerle sürdürdü:

"Ünye-Fatsa Kampüsü, türkülere yakılan yer. Ünye-Fatsa arasına ordu değil, okul kuruyoruz ama bu da bir ordu. Bu da irfan ordusu. Geleceğimizin çocuklarını yetiştiren bir ordu. Ben Karadenizli olarak bundan çok mutluluğumu da ifade etmek isterim. Burada yapılan bu okul, dünyadaki okullara baktığımız zaman bunlardan eksik kalan tarafı olmayacak. Ünye-Fatsa'ya Cumhuriyet tarihinden bugüne en büyük yatırımını yapıyoruz. En büyük yatırımını yapıyoruz. Bu yatırımın da ne olacağını ve gelecekte neler ortaya çıkaracağını da hep birlikte inşallah göreceğiz. Geleceğe yatırım yapıyoruz. Gelecekte çocuklarımızın hangi alanda, nasıl bir eğitim-öğretim alacağına, kendisine, ailesine, bölgesine, ülkesine ve bütün dünya insanlık alemine nasıl katkılar sağlayacağını görecekler. Artık yeni bir eğitim-öğretim anlayışına geçiyoruz. Hem de dünyada örnek okullar da olmak istiyoruz. Dünya'nın gelişmiş ülkelerine baktığınız zaman eğitimdeki modeller ve anlayışlar artık değişiyor. Biz bunların birazcık öncülüğü ve birazcık içerisinde bulunmak istiyoruz. O da, fabrikasyon eğitime son. Kişiselleştirilmiş bir eğitim ve öğretim anlayışı ile hareket edeceğiz. Artık fabrikasyon eğitim anlayışı bitecek, her çocuğun yeteneğine, kabiliyetin göre yapmak istediği alana göre bir eğitim-öğretim anlayışı olacak." 

"Burada sadece bir Türkiye'nin iyi üniversitelerine, iyi liselerine öğrenci hazırlamanın yanında, özellikle dünyaya açacağız. En büyük farklılığınız ne olacak derseniz, biz öğrencilere, Ünye-Fatsa Uğur Okulu öğrencilerini dünyaya açacağız. Dünyaya açacağız ki, artık onlar birer dünyalı olacak, dünya vatandaşı olacak. Sadece İstanbul'un, Ankara'nın iyi liseleri, Ordu'nun, Karadeniz'in iyi liseleri değil, dünyanın iyi liselerine hazırlık yapacak ortaokuldan mezun olan çocuklar gidebilecek. Aynı zamanda özellikle de üniversitelerde sadece Türkiye'nin iyi üniversitelerine değil, dünyanın en iyi üniversitelerine nasıl gidilebileceği ile ilgili yani Harvard'a, Stanford'a, Massachusetts'a, Yale'e dünyanın, Amerika'nın en iyi 10 üniversitesidir ki, bunlara nasıl öğrenci girer. Ne yapılır. Bunlarla ilgili dersler, seminerler vereceğiz."

"Karadeniz'in belki birkaç okulundan birisi olacak. Stem okulu müfredatını burada uygulayacağız. Stem programı şu fen, teknoloji, mühendislik ve matematik. Bu okul dünyada şu an yayılıyor. Anaokulundaki çocuğa artık bilgisayar yazılımı öğreteceğiz. Bunlar ana okulundan itibaren başlıyor. Bu öğrencilere geleceğin teknolojilerini öğreteceğiz. Onlara yön verecek iyi bir eğitim-öğretim anlayışı yapacağız." 

"Bugün anaokuluna başlayan öğrenci 30 yıl sonra meslek hayatına atılıyor. 30 yıl sonra bu çocuğun bugünkü mesleklerinin yüzde 60'ı yok. O zaman öyle bir eğitim-öğretim vermeliyiz ki, her dönemde. Bugünün toplumunda bugünün sorunlarını çözen değil, yarının sorunlarını çözecek olan bireyler, insanlar yetiştirecek eğitimi yapmalıyız. O da nedir? Problem çözen, liderlik olan, söyleneni anlayan, anladığını iyi anlatabilen bireyler yetiştirmemiz lazım. Türkiye'nin teknoloji üretmesi lazım. Türkiye artık fındık-fıstık satarak zengin olamaz. Türkiye artık daha yüksek teknolojilerle birşeyler yapmalı. Bunun çözümü anaokulundan başlayan eğitimdir. Başka hiçbir kurtuluşu ve çözüm yolu yoktur." 

Toplantının ardından lansmana geçildi. Lansmana, çok sayıda üst düzey yöneticinin yanı sıra öğrenci velileri de katıldı.