ANKARA - Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, Çankaya Köşkü'ndeki ziyaretinden sonra Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ)'ni ziyaret etti. Özellikle Hükümet'e yönelit eleştirilerini dozunu arttırarak burada da sürdüren Gauck, söylediklerinin Türkiye'nin içişlerine müdahale olarak algılanmaması gerektiğinin altını çizerek, kuvvetler ayrılığından, yargıya, internet tartışmalarından medyaya, MİT yasasından, Gezi protestolarına kadar birçok konuya değindi. 
ODTÜ'lü öğrencilerine seslenen Gauck, Almanya kuvvetler ayrımına saygı duyulduğunu belirtti ve "Demokrasinin sağladığı kazanımı yaşama tecrübesinin etkisiyle herhangi bir yerde hukuk devletini ve birçok ülkede denenmiş olan kuvvetler ayrımını kısıtlama eğilimini gördüğüm zaman bunu özel bir kaygı duyarak izlerim." dedi. Türkiye'de bir çok savcı ve polisin yerlerinin değiştirilmesine de değinen Gauck, "Lütfen beni yanlış anlamayın. İfade ettiklerim içişlerine müdahale değil, eşit düzeyde paylaşım arzusu. Söylediklerim totaliter bir devlette uzun yıllar edinmiş olduğum deneyimler sonucunda demokrasinin savunucusu bir vatandaşın duyduğu kaygılardır." dedi. 

"SESİMİ YÜKSELTİRİM"

Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir demokrat olarak, kendi ülkem olmasa da ne zaman hukuk devletinin tehlike altında olduğunu görsem o zaman sesimi yükseltirim.  Sesim insanlar içindir; onurları, özgürlükleri ve fiziksel dokunulmazlıkları içindir."

"İTİRAF EDİYORUM GELİŞMELER BENİ KORKUTUYOR"

Gauck sözlerini şöyle sürdürdü: "Son zamanlarda birçok kişinin demokrasiye tehdit oluşturduğu şeklinde algıladığı bir yönetim üslubundan ötürü hayal kırıklığı, burukluk ve öfke ifade eden sesler duyuyoruz. Sokak protestoları zor kullanılarak bastırıldığında hatta bu yüzden insanlar canından olduğunda itiraf ediyorum; bu gelişmeler beni korkutuyor. Özellikle fikir ve basın özgürlüğü kısıtlandığı için. İnternet ve sosyal iletişim ağlarına erişimin kısıtlandığını, eleştirel bakış açısına sahip gazetecilerin işten çıkarıldığını hatta yargılandığını, gazetelere yayın yasağının getirildiğini ve yayıncıların hukuki baskı altına alındıkları zamanı yaşıyoruz. Protesto uyarıcı bir sinyaldir. Vatandaşların kendilerini birer emir kulu olarak algılamamaları ülke refahına hizmet eder. Türkiye vatandaşları ülkelerinin kaderini şekillendirmek için ortak hareket etmeye hazırlarsa bu olgunluk işareti olarak övgüye şayandır. Demokrasinin diyaloğa ihtiyacı vardır. Kamuoyunda kullanılan dilin zehirlenmesi ve düşman imajının oluşturulması topluma zarar verir." 
Editör: TE Bilisim