Ordu Barosu Başkanı Avukat Haluk Murat Poyraz, özellikle mesleki faaliyetlerini sürdürürken hukuku ve hukukun üstünlüğünü savunmak durumunda olduklarını belirterek, "Geçtiğimiz 2 yıllık süre boyunca biz, çocuklar ve kadınlarımız gibi bir takım dezavantajlı gruplara pozitif ayrımcılık yaparak bu komisyonlarımızın çalışmalarına öncelik verdik" dedi. 

"TOPLUMSAL FARKINDALIK YARATABİLMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ"

Altaş Tv'de yayınlanan 'Ordu'yu Yönetenler' programında Funda Altaş'ın sorularını yanıtlayan Ordu Barosu Başkanı Avukat Haluk Murat Poyraz, "Özellikle son zamanlarda biliyorsunuz çocuklarımızın cinsel ihmal ve istismarı, sonra kadınlara şiddet uygulamaları sıklıkla kamuoyu gündemine gelir vaziyette. İşte bunun adına biz hukuk adına ne yapabiliriz, toplumsal farkındalık yaratabilmek için ne yapabiliriz saikiyle hareket ettik. Hem mesleki faaliyetlerimizde kamuoyuna malolmuş-olmamış birçok davaya Ordu Barosu adına müdahil ve taraf olduk. Mağduriyete uğrayan, hakkı yenilmiş insanlarımızın haklarını savunmaya gayret ettik. Birçok seminerler düzenledik. Kamu spotları hazırladık. Hem toplum nezdinde, hem de hukuk camiasında büyük bir takdir ve beğeni gördük. Birçok baro bizim çalışmalarımızı örnek aldı. Böylelikle farkındalık yarattığımıza inanıyoruz, bu tür çalışmalarımıza devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

"AVUKATLAR GÜVENİLMEZ, YALANCI, SAHTEKAR DEĞİL"
"ÇÜRÜK YUMURTALAR OLABİLİR"

Özellikle toplumsal alanda, halk nezdinde kendilerinin 'yüzü soğuk ve insanlara tepeden bakanlar' olarak değerlendirildiklerini belirterek bu gibi yakıştırmaları kabul etmediklerini söyledi. Avukatların da topluman içerisinden çıkan insanlar olduğunu dile getiren Poyraz açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Dediğim gibi sadece mesleki gelişimi sağlamakla değil, aynı zamanda iş sahipleriyle olan ilişkilerimizde dürüstlüğü ve güveni de ön plana çıkarmamız gerekiyor. Çünkü avukatlar hakkında az da olsa kamuoyunda bilinen bir imaj var. Yani tırnak içerisinde güvenilmez, tırnak içerisinde yalancı, tırnak içerisinde sahtekar. Biz bu bize yakıştırılan hiçbir sıfatı kabul etmiyoruz. Ancak her meslek grubunda olduğu gibi bizim mesleğimizde de çürük yumurtalar olabilir. Biz bunları dikkatle ve özenle ayıklamaya gayret sarfediyoruz. Genel olarak ise mesleki faaliyetlerimizi yaparken bizi hep insanlar yüzü soğuk, fildişi kuleden bakan insanlar olarak değerlendiriyorlar. Halbuki biz toplumun içerisinden çıkmış, yine mesleki faaliyetimiz dışında topluma karışan insanlarız. Bu anlamda toplumdan farklı olmadığımızı ortaya koymak amacıyla bir takım sosyal ve kültürel faaliyetler düzenliyoruz. Tiyatro topluluğumuz var, Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği alanında 30 kişilik bir müzik grubumuz var." 

Editör: TE Bilisim