ANKARA - Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip  Erdoğan,​ 1 Mayıs'ı kutlamak isteyenlerin, yasaların izin verdiği yerde kutlamasını yapabileceğini vurgulayarak, "Bir bayram günü, eza, cefa günü olamaz. Eğer barış diyorsak biz bugüne, barışı kutlayalım diyorsak, o zaman bunu en güzel şekliyle adeta bir festival havasında, eğleneceksek İstanbul için buyurun Yenikapı, Maltepe. Taksim'den bir defa ümidinizi kesin." dedi.

"BELLİ AKTÖRLER ÇABA HARCIYOR"

Erdoğan, partisinin TBMM Grubu'nda yaptığı konuşmada, Gezi olaylarında, 17 ve 25 Aralık darbe girişimlerinde başarısız olan bazı çevrelerin inatla ve ısrarla huzuru bozmak için çırpındıklarına şahit olduklarını söyledi. Bugün halen "Acaba sokakları nasıl hareketlendiririm, acaba nasıl insanları sokağa dökerim, nasıl bir kaos ve gerilim ortamı oluştururum" diye belli aktörlerin çaba harcadıklarını gördüklerini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Mayıs ve Haziran ayları yaklaşırken, huzuru bozmak amacıyla cam, çerçeve kırmak, esnafa zarar vermek, sokak, cadde, pazardaki insanı rahatsız etmek amacıyla birileri her zaman yaptığı gibi gerilim siyaseti üretiyor. Bunlar, 30 Mart'ta milletten gereken cevabı aldılar. Demokrasiye, milli iradeye, sandığa saygıları olmadığı için halen başka yerlerden medet umuyorlar. 30 Mart'ta millet söyleyeceğini sandıkta zaten söyledi. Bu aziz millet artık sokaklarda çatışma görüntüsü, polis ile göstericilerin çatışmasını görmek istemiyor. Millet, taşın, sopanın, mola egemen olduğu sokak görüntüsü istemiyor. Sokaklara şiddet görüntüsünün egemen olmasına bugüne kadar izin vermedik, bundan sonra da izin vermeyiz. Bu şımarık ruh hali artık son bulmalıdır. Bu ülkenin bazı sivil toplum örgütleri,  bazı emekçi örgütleri, sendikaları artık demokratik mücadele kültürünü, demokratik gösteri kültürünü öğrenmelidir."

"KARANLIK SUÇ ÖRGÜTLERİNİN ÜZERİNE CESARETLE GİTTİK"

Başbakan Erdoğan,  başkalarının özgürlük alanına müdahale etmediği sürece herkesin dilediğini yapıp, ifade edebileceğini dile getirdi. Erdoğan, ancak başkalarının özgürlük alanına müdahale etmesi, sokaktaki insana, okuldaki öğrenciye, aracındaki sürücüye, dükkanındaki esnafa rahatsızlık vermesi halinde emniyet güçleri ve hukuk devreye girip, gerekeni yapacağını söyledi. Ak Parti Hükümeti olarak, Türkiye'nin yakın tarihindeki tüm karanlık noktaları aydınlatmanın, en baştan beri amaçları olduğunu dile getiren Erdoğan, darbelerin üzerine gidip, araştırılmasını sağladıklarını anımsattı. Erdoğan, darbe yapanların cezalandırılması için anayasanın değiştirilmesini sağladıklarını, bütün faili meçhullerin üzerine, devlet içindeki karanlık suç örgütlerinin üzerine cesaretle gittiklerini belirtti.

"STATÜKONUN PARTİSİNİ BULDUK"

Kahramanmaraş, Sivas, Çorum, Gazi Mahallesi olaylarını aydınlatmak için ciddi girişimlerde bulunduklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"1 Mayıs 1977 Taksim olaylarının aydınlatılması da her zaman bizim gayretimiz oldu. Bütün bu girişimlerde karşımızda statükoyu bulduk, statüko partisi CHP'yi, statükonun sivil toplum örgütlerini ve sendikalarını bulduk. Biz Ergenekon terör örgütüyle kıyasıyla mücadele ederken CHP ve onun yandaşları, Ergenekon'un avukatlığını yapıyorlardı. Biz anayasayı değiştirmeye çalışırken aynı çevreler anayasa değişikliğine itiraz ediyor, hayır diyorlardı. Biz, 'Türkiye'nin yakın tarihindeki karanlık olaylar aydınlansın' diye çırpınırken, Türkiye'de demokrasinin standartları yükselsin diye çalışırken birileri inatla, ısrarla statükoyu, vesayeti savundular, karanlık olayların üzerini örtmeye çalıştılar. 1 Mayıs'ın  124 yıllık geçmişi var. Bu 124 yıl içinde bu topraklarda 1 Mayıs'a hak ettiği değeri biz verdik. Sol mu, CHP mi, aşırı sol mu, aşırı uçlar, MHP mi verdi, hayır. 2008'de 1 Mayıs'ı Emek ve Dayanışma Günü olarak biz tatil ilan ettik."

"SİNEYE ÇEKEMEYİZ"

Başbakan Erdoğan, 12 yılda işçiler, emekçiler, sendikalar için tarihi nitelikte düzenlemeler yaptıklarının da altını çizerek, reel olarak asgari ücreti de yüzde 69 oranında artırdıklarını dile getirdi. Erdoğan, her zaman iş barışı, diyalogdan yana olduklarını, emeğin, emekçinin yanında durduklarının altını çizerek, "Biz 'işçi, emekçinin kazanımlarını nasıl artırırız, ülkenin ekonomisini nasıl daha fazla büyütürüz' diye çaba gösterirken, birilerinin emekçi görüntüsü altında istikrara, huzura, kardeşliğe kast etmesini asla kabullenemeyiz. Emek ve Dayanışma Günü'nü kutluyorum diye artık esnafa, müşteriye, sokaktaki insana zarar verilmesini sineye çekemeyiz" dedi.

"MİTİNG ALANLARI BELLİ"

"Ekranları başında bizi izleyen milletime, tüm sendikalara, sivil toplum kuruluşlarına sesleniyorum" diyen Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bakınız ülkemizde miting yapılacak alanlar bellidir. İstanbul'da miting yapılacak yerler bellidir. 1 Mayıs'ı kutlamak isteyen gider yasaların izin verdiği yerde kutlamasını yapar. Kutlamaya mani bir hal yoktur. Şu an itibariyle Yenikapı, özel hazırlanmış, denize dolgu yapılarak hazırlanmış miting alanıdır. Yaklaşık 750 bin metrekarelik alandır. İster daraltırsın, ister büyütürsün. Ne kadar istersen gel burada mitingini yap. 'Burası bana ufak geliyor' ki Taksim'den çok çok büyük. Burası da bana ufak geliyor diyorsan o zaman Maltepe'de 1 milyon 250 bin metrekarelik alan var, orada da mitingini yapabilirsin. İster küçülterek ister büyüterek yap. Bu yıl son olarak Kadıköy miting alanı olarak müsaade edildi. Çünkü Maltepe henüz bitmemişti. Bundan sonra Kadıköy'de de miting yapılmayacak. Niye çünkü buralar, burada yaşayan insanlar çok bedel ödedi. Bir bayram günü, eza, cefa günü olamaz. Eğer barış diyorsak biz bugüne, barışı kutlayalım diyorsak, o zaman bunu en güzel şekliyle adeta bir festival havasında, eğleneceksek, herşeyi yapacaksak buyurun Yenikapı, Maltepe diyoruz. İstanbul için."

"TAKSİM'DEN ÜMİDİNİZİ KESİN"

Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 1 Mayıs'ta Taksim Meydanı'na çıkmak isteyenler için de son sözü söyleyerek, Taksim Meydanı'na izin vermeyeceklerini belirttiği konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ben şimdi rica ediyorum, tekrar söylüyorum, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir Başbakanı olarak; Taksim'den bir defa ümidinizi kesin. Gelin buyurun Yenikapı, -ki valimiz de bunu açıkladı- orası değil Maltepe, buyurun orada yapın. Ama burada devlet ile bir gerilime lütfen girmeyin. Halkımızın, esnafımızın huzurunu lütfen kaçırmayalım. Eğer bu barış günü ise bu barış gününü lütfen bir çatışmaya dönüştürmeyelim, bunu  lütfen terörize etmeyelim. Açık net söylüyorum, biz bu konuda bir defa ilan ettiğimiz yerler dışında, -ki bununla ilgili düzenleme de yapılmıştır- tüm STK'lar, her şey,  görüşmeler yapılır, nihayi kararı da oradaki mülki amir verir. Şu anda mülki amir size nereyi gösterdi; Yenikapı, nereyi gösterdi, Maltepe...Burada yapacaksın. 'Hayır ben orada yapmıyorum, illa burada yapacağım' dersen bu bir defa çatışmaya ben hazırım anlamına gelir. Buna biz asla müsaade etmeyiz. Bunu bilmeleri gerekir. Taksim ısrarına biz, hiç kimse kusura bakmasın artık iyi niyetle bakmayız, bakamayız. Sokak eylemleriyle, şiddetle, vandalizmle bir yere varılamayacağını umuyorum ki yaşadığımız süreçte herkes görmüş ve anlamıştır. Çıkıyor sendika başkanı şunu söylüyor 'burası bizim kutsalımızdır.' Lafa bak. Nasıl kutsalsa....Lafa bak. Orada eğer belli bir kabir ziyareti yapacaksan veya orada bir anıt var bu da anıtı ziyaret edeceksen, yönetim kurulunuz olarak gidersin çelenginizi koyarsınız, ondan sonra orada geçer. Birilerinin gönlünden Türkiye'yi Mısır'daki, Ukrayna'daki neticelere ulaştırmanın geçtiğini de biz çok iyi biliyoruz. Hiç boşuna uğraşmasınlar. Yapamadılar ve yapamayacaklar. Millet bir yıldır sabırla ve tahammülle sokaklardaki şımarıklığı izliyor. Evet bu millet sabretmiş, tahammül etmiş, sokağa çıkmamış ama sandığa giderek mesajını net olanak vermiştir. Millet huzur ve istikrar istediğini gayet net biçimde ortaya koymuştur. 30 Mart seçimlerinin hemen ardından sokakları hareketlendirmeye çalışanlara fırsat tanımayacağımızı herkesin bilmesini isterim."
Editör: TE Bilisim