ANKARA - Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi (GÜSAM) tarafından düzenlenen 17/25 Sempozyumu'nun açılışına CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak ile Millet ve Adalet Partisi (MİLAD) Genel Başkanı İdris Naim Şahin katıldı. Sempozyumda konuşan MİLAD Genel Başkanı ve Ordu Milletvekili İdris Naim Şahin, 17 ve 25 Aralık Operasyonları'yla ilgili olarak, sert konuştu.

"TÜRKİYE TARİHİNİN EN KİRLİ HIRSIZLIK ÇETESİNİ DEŞİFRE ETTİ"

İşte Şahin'in konuşmasından satır araları:

"Hepimizin bildiği gibi 17 ve 25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonları, Türkiye tarihinin ne yazık ki, en kirli ve örgütlü hırsızlık çetesini ve bu çetenin kirli ilişkilerini deşifre etmiştir. Bu operasyonlar, Türkiye'deki kirlenmenin boyutlarını, kirli elleri ve kirli, kararmış vicdanları ortaya saçarken, aslında ülkemiz adına da bir temiz eller operasyonu olarak gerçekleşmiştir. 17-25 Aralık operasyonlarını yapan polis ve savcılar, gerçek bir demokrasinin yaşandığı başka bir ülkede olsalar, demokrasi ve hukuk kahramanları olarak ilan edilirken, ülkemizde ise kindarca ve acımasız bir şekilde cezalandırılmışlar, adeta, adeta değil gerçek bir şekilde linçe tabi tutulmuşlardır. Hükümet'in son dönemdeki icraatlarını doğrusu yadırgamıyorum." 

"REJİMİ DİKTATÖRLÜĞE DÖNÜŞTÜRMEKTEN BAŞKA ÇIKARYOLU YOK"

"Hükümet artık bu şekilde davranmak zorundadır. Zira bu kadar rüşvet ve yolsuzluğa bulaşanların, hukuku askıya almaktan ve rejimi diktatörlüğe dönüştürmekten başka çıkar yolu kalmamıştır. Bu sebeple kapıyı kırıp girmek zorundadırlar. Bu yüzden yandaş hakimleri, savcıları, polisleri atamak zorundadırlar. Bu yüzden kardeşlik deyip, kutuplaştırmak zorundadırlar. Bu yüzden anti demokratik kanunlar çıkarmak zorundadırlar. Bu yüzden ülkeyi muhebarat devleti haline getirmek zorundadırlar. Bu yüzden yüksek duvarları olan ve halktan uzak saraylar inşa etmek zorundadırlar."

"ÇALMASALAR ÇALIŞMAYACAKLAR MIYDI?"

"Çalıyorlar ama çalışıyorlar safsatasının olduğu bir siyaset asla helal ve şeffaf değildir. Bu anlayışta olanlara biz de, o zaman şu soruyu sorarız. Buradan, bu kürsüden ve izninizle bu salondan. Çalmasalar çalışmayacaklar mı acaba? 17-25 operasyonlarında mesele sadece rüşvet ve yolsuzluk değildir. 17-25 sadece içinde milyon dolarların olduğu ayakkabı kutuları, saatler, sıfırlanamayan milyar dolarlar, iş adamlarına çökmeler ya da rüşvet havuzlarından ibaret değildir. 17-25 aslında, milletimize düze çıkma adına oluşan önemli bir fırsattır aynı zamanda. 17-25 olmasaydı belki de bugün işlenen hukuksuzlukların gerçek nedeni tam olarak anlaşılamayacaktı. Ben gönülden inanıyorum ki, 17-25 Aralık 2013 tarihindeki operasyonlar olmasaydı bile, son 1 yıldır millet olarak tanıklık ettiğimiz hukuksuzluk, antidemokratik uygulamalar yine de yaşanacaktı."    
Editör: TE Bilisim