ORDU(ALTINORDU) - Memur-Sen Ordu İl Başkanlığı üyeleri Şadırvan önünde düzenledikleri açık hava toplantısında 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a açık destek vereceklerini ilan etti. Memur-Sen'in öncülüğünde, Ensar Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti, Hizmet-İş ve Orim-Bel'in de destek verdiği grup adına açıklamayı Memur-Sen Kadın Kolları Başkanı Yasemin Yurdabakan yaptı.
 
İşte o ortak açıklamadan satır araları:

"Millet olarak, ilk kez doğrudan kendi irademizle Cumhurbaşkanı seçeceğimiz ve siyasal tarihin akışına da etki edecek bir süreci yaşıyoruz. 12.Cumhurbaşkanının doğrudan milletin oylarıyla seçilecek olmasını,vesayeti tasfiye sürecinde son aşamaya gelindiğinin tescili olarak görüyoruz. Cumhurbaşkanının halkın oylarıyla seçilecek olmasını, mevcut siyasi iradenin millet egemenliğine ve milletin takdirine bağlılığının göstergesi olarak kabul ediyoruz. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilecek olması önemli ancak halkın doğru kişiyi, doğru ismi Cumhurbaşkanı olarak seçmesi de çok önemli. Biz, bu noktada, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu Cumhurbaşkanı profilini ve sahip olması gereken nitelikleri ifade edelim. 12. Cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin lideri olacaktır. Türkiye, gelecek vizyonuna uygun olarak Lider Cumhurbaşkanı profiliyle, medeniyetin ihyası ve Yeniden Büyük Türkiye inşası sürecini hızlandırmalıdır. Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu Lider Cumhurbaşkanı’nın Anayasa’da yazılanlar dışında vasıflara da sahip olması gerekir. Bizler, Türkiye’nin siyasi, ekonomik, kültürel ve toplumsal açıdan bugün ulaştığı seviyeye bakarak; geçmişte yaşadığımız sıkıntı ve baskıları, devletin karşı karşıya kaldığı küresel operasyonları, millet-devlet arasında çıkarılan çatışmaları ve bunları çıkaranları unutmadık, unutmayacağız."

"Üniversite kapılarından geri çevrilen genç kızlarımızı, Kur’an Kurslarına gidemeyen çocuklarımızı, başörtülü olduğu için memurluğu sona erdirilen kadın kardeşlerimizi, Kürt olduğu için ötekileştirilenleri, evladıyla Kürtçe konuştuğu için jandarma şiddetine maruz kalan anneleri, kesintisiz eğitim uygulamasıyla kendi çocuklarına ve gençlerine zulm eden devlet aygıtını, katsayı uygulamasıyla siyaseten kast sistemine dayanan eğitim sistemini bu ülkede yaşadık.  Kendi vatandaşını tehdit olarak görüp darbe yapan, muhtıra yazan ceberrut devlet hüküm sürdü Türkiye’de. Bir yandan ötekileştiren devlet, diğer yandan kan pazarı kuran terör örgütü geri gelmeyecek otuz bin canımızı ve çözümsüz otuz yılımızı çaldılar. 28 Şubat’ın zulmünün etki ve travmalarıhala tam olarak bitmiş değil. Evet, bugün bunların hiçbiri Türkiye’de sıkıntı olarak yok. Millet daha özgür, daha müreffeh, daha huzurlu. Yollarımız, havaalanlarımız, hastanelerimiz, üniversitelerimiz, köprülerimiz, barajlarımız her geçen gün artıyor. Hayat kalitemiz sürekli yükseliyor. Çözüm süreciyle birlikte terör ve terör mağduriyeti sona eriyor. Biz bu gerçekler ışığında, 12. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Milli İrade Platformu olarak; Türkiye’nin bu dönüşüm hikayesine, reformist sürecine, özgürleşme ve demokratikleşme iradesine, vesayetin deşifresine ve tasfiyesine öncülük eden siyasi hareketin liderliğini yapan, dünya mazlumlarının sesi ve nefesi Türkiye fotoğrafını ortaya çıkaran, zulme ve zalime karşı diplomasinin sahte nezaketine sığınmadan tepki verebilen, İsrail Devlet Başkanına “oneminute”,  otuz yıl terör estiren örgüte “silahı bırak” diyebilen,  Çözüm Sürecini sahiplenen “milletin adamı” Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceğiz."
Editör: TE Bilisim