ANKARA - TBMM'deki parti Grup Toplantısı'nda konuşan Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de yıllardır enerjilerini başka yerlere sarfetmek zorunda kaldıklarını belirterek, ülkenin 35 yıldır terörle mücadele ettiğini ve 40 yıl boyunca üniversitelere başörtüsü yasağı getirildiğini vurguladı. Bu yasakları 'anlamsız yasaklar' olarak nitelendiren Erdoğan, "Yazık değil mi? İnsanlar ana dillerini konuşurlarsa, annelerinden öğrendikleri dili konuşurlarsa ülke bölünür, parçalanır diye toplumu korkuttular. Biz engelleri kaldırdık ve bu ülke hamdolsun bölünmedi, tam tersine daha da güçlendi. Bir asır boyunca bu yasakları savunanlar, bu ülkeye yazık etmediler mi? Her on yılda bir yaptıkları darbelerle veya darbe girişimleriyle bize ağır bedeller ödettiler. Belli zamanlarda yapılan tahriklerle, çatışmalarla bize ağır faturalar ödettiler" diye konuştu. 

GEZİ PARKI OLAYLARININ YILDÖNÜMÜNÜ HATIRLATTI, "SALDIRILARI BERTARAF ETTİK" DEDİ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 28 Mayıs 2014'ün Gezi Parkı eylemlerinin yıldönümü olduğunu da vurgulayarak, "Geçen 28 Mayıs'ta Türkiye'nin nasıl bir konumda olduğunu lütfen hatırlayın. Önümüzde hiçbir engel yok. Umutla kararlılıkla geleceğe ilerliyoruz. Türkiye adeta şaha kalkmış, ne küresel kriz, ne bölgesel meseleler Türkiye'yi durduramıyor. Böyle bir dönemdeyiz ama sonra birşey oluyor" diyerek Gezi Parkı olaylarına da değinerek, "Allah'a hamdolsun, dik durduk, sağlam durduk, eğilmedik, bükülmedik ve bu saldırıları bertaraf ettik." dedi.

"NEYMİŞ? AĞAÇLAR SÖKÜLÜYORMUŞ"

Erdoğan, konuşmasına şöyle sürdürdü: 

"İstanbul'da Gezi Parkı'nda başlayan eylemler. Neymiş ağaçlar sökülüyormuş. 12 tane ağaç bir yerden sökülüp, bir başka yere nakledilecek ve bu istismar edilerek, dalga dalga bunu ülke geneline yayıyorlar. Düğmeye bir yerden basılıyor ve hemen ülkede legal, illegal örgütler işbirliği yaparak, huzuru bozacak, istikrarı sarsacak bir noktaya bu işi ulaştırıyorlar. O kadar sistemli, o kadar hazırlıklı bir saldırı yapılıyor ki, aynı anda, huzur, istikrar, demokrasi, özellikle de ekonomi hedefe alınıyor. Bakıyorsunuz birden borsa gerilemeye başlıyor, faiz yükselmeye başlıyor. Yurt dışında Türkiye aleyhine kampanyalar başlatılıyor. Uluslararası yatırımcılar tedirgin ediliyor. İçeride şu ifadeyi kullanıyorlar, 'Tüketmeyin, ekonomi dursun' diye çağrılar yapılıyor. Her gün sokaklarda şiddet görüntüsü, hergün sokaklarda vandallık, bütün bu görüntüler Dünya'ya sanki Türkiye'nin genelinde bir terör esiyor gibi servis ediliyor. Anamuhalefet Partisi, olayların daha da büyümesi için kışkırtmalar yapıyor. Anamuhalefet Partisi'nin milletvekilleri bizzat olayların içerisinde aktif rol alıyor, milletvekilleri göstericilere bakıyorsunuz erzak dağıtıyor, para dağıtıyor, polislere de hakaret ediyor. Yandaş medyaları, her türlü yalanı yazarak, gerek sosyal medyada, gerek yazılı, görsel medyada insanları sokağa dökmek için elinden geleni yapıyor. Malum işverenler, işveren örgütleri ekonomiyi durdurmak için sorumsuzca açıklamalar yapıyor. Türkiye hem içeriden, hem dışarıdan ağır bir saldırıya maruz kalıyor. O malum işverenler ve o işveren örgütleri, vs. bunların içerisinde diğer işçi örgütleri bunlar da var. Bir kısım memur örgütleri bunlar da var. Elbirliği ederek, sanki bütün bu olayların adeta sorumlusu olarak da bizleri göstermeye gayret ediyor. Ortada herhangi birşey yok. Ama buna rağmen tek gerekçeleri ne? 12 tane ağaç. İşe buradan başlayarak, farklı yere doğru taşıyorlar. Allah'a hamdolsun, dik durduk, sağlam durduk, eğilmedik, bükülmedik ve bu saldırıları bertaraf ettik." 

"MİLLET DARBE HEVESLİLERİNE EN GÜZEL CEVABI SANDIKTA VERDİ"

17 ve 25 Aralık'ta yaşanan yolsuzluk olaylarını bir kez daha 'darbe' olarak nitelendiren Başbakan Erdoğan, bu olayları ve operasyonları da Gezi eylemlerini organize edenlerin hazırladığını iddia etti. Erdoğan, "Gezi'de istediklerini elde edemeyenler, bu kez de yeni bir hazırlığın içerisine girdiler. 17 Aralık-25 Aralık darbe girişimlerine başvurdular. Orada da hedef aynıydı. Orada da yolsuzluk kılıfı altında, demokrasiyi hedef aldılar, istikrarı hedef aldılar, milli iradeyi hedef aldılar. Biz ona da eyvallah etmedik. Orada da dik durduk. Ülkeyi sağ salim seçime götürdük. 30 Mart'ta milli iradeyi tecelli ettirdik. Ne oldu? Millet bu darbe heveslilerine en güzel cevabı sandıkta verdi." 
Editör: TE Bilisim