AK Parti İl Başkanlığı Toplantı Salonu'nda kalabalık bir partili grupla birlikte salona gelen AK Parti eski Ordu milletvekili ve eski Grup Başkanvekili Eyüp Fatsa, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adaylığı dosyasını İl Başkanı Halit Tomakin'e teslim etti.
Konuşmasında birlik beraberlik ve kardeşlik vurgusu yapan Fatsa, küçük bir mikrofon krizi yaşadı. Partililer tarafından mikrofondaki arıza giderilemeyince de, "Benim sesim mikrofondan çok çıkar, benim sesim salona yetişir, problem yok" diyerek salondakilere tebessüm ettirdi.
"BİZ KENDİ İÇİMİZDE REKABETE GİRMEYİZ"
AK Partimiz kurulduğu tarihten itibaren yüksek oranda teveccüh ve destek bulmuş bir siyasi parti olduğunu söyleyen Fatsa, "Biz kendi içimizde bir rekabete girmeyiz. Biz kendi içimizde birbirimizi ayağından çekecek, kamuoyunda duyulduğu zaman 'birbirlerine ayıp etmişler' denilebilecek ne gizli, ne aşikar hiçbir yerde bir söz, bir laf etmeyiz" dedi.
Fatsa açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Bizim ağzımızdan kardeşlik hukukundan başka hiçbir şey kimse bugüne kadar duymamıştır, bugünden sonra duymayacaktır. Biz, nasıl birlikte bugüne kadar mücadele ettiysek, Ordu'nun tamamında yaklaşık 30 katrilyonluk hizmeti Ordulu hemşerilerimizin hizmetine nasıl birlikte el birliğiyle, gönül birliğiyle getirmişsek, bugünden sonraki süreçte de aynı inançla, aynı azimle, aynı kararlılıkla, aynı sevdayla, aynı aşkla Ordulu hemşerilerimizin beklemiş olduğu hizmetleri Ordu'ya getirme noktasında hep beraber olacağız asla AK Parti'nin kurumsal çatısı altından ayrılmayacağız, uzaklaşmayacağız. Çünkü bizi sahip olduğumuz makam ve mevkiler kardeş yapmadı. Biz Türkiye sevdasıyla, Ordu sevdasıyla, ülke sevdasıyla, bir liderin etrafında toplandık, aynı istikamete bakan, aynı heyecanı duyan kardeşler topluluğuyuz.
O açıdan bizim talebimiz ülkemizin ve milletimizin büyük hizmetlerinin, beklentilerinin yanında küçük hesaplardır, küçük taleplerdir. Hiçbir şekilde kendi küçük hesaplarımızı ve küçük beklentilerimizi, ne hemşerilerimizin, ne de ülkemizin büyük beklentilerinin önüne koymak suretiyle böyle bir yanlışa, böyle bir aymazlığa asla tevessül bugüne kadar etmedik, bugünden sonra da etmeyeceğimizin bilinmesini arzu ederim."
