ANKARA - CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündemine Soma faciası ve Soma'da yaşananları aldı. Soma'daki maden faciasının bir numaralı suçlusunun hükümet olduğunu ileri süren Engin Altay, devleti facianın ardından Soma'da kendini şiddet, nefret, tazyikli su, biber gazı, tokat ve tekme olarak gösterdiğini savunarak, "Demokrasi tepki ve protesto rejimidir. Hükümetin tepki ve protestolara tahammülsüzlüğü saldırganlık boyutuna geldi. Bu, hiçbir demokraside kabul edilemez" diye konuştu. 

"BAŞBAKAN'I DA, ARINÇ'I DA ELEŞTİRDİ"
"BAŞBAKANLIK MAKAMI EŞKİYALIK MAKAMI DEĞİLDİR"

Hükümetin tepki ve protestolara tahammülsüzlüğünü anlayabileceklerini ancak hükümetin başının saldırganlık yapmasını kabul edemeyeceklerini belirten Altay, şunları söyledi: 

"Kolluk kuvveti marifetiyle vatandaşa yönelik müdahaleleri yaşadık, gördük. Hükümetin başının, müşavirinin vatandaşa yönelik şiddet uygulamasına Soma'da tanık olduk. Bunun kabul edilmesi mümkün değil. Başbakan'ın vatandaşa yönelik uyguladığı şiddeti, 'Ben görmedim' diye geçiştiren, bununla beraber, Erdal Kocabıyık'a atılan tekmenin savunulamaz olduğunu açıklayan Başbakan Yardımcısı'na da bir iki laf etmek lazım. Başbakan Yadımcısı, 'tekme savunulamaz' derken, tekmeyi atan Yusuf Yerkel, onun basın toplantısı yaptığı salonun üst katında çayını yudumluyordu. Eğer Bülent Arınç samimiyse bu konuda Yusuf Yerkel ile ilgili bir işlem yapılacağını orada paylaşmalıydı. 'Tokadı ben görmedim' diyen bir Başbakan Yardımcısı var. Ben Bülent Arınç'a soruyorum: Başbakan'a tokat atıp atmadığını sorabilmiş mi? Yoksa ters köşeye yatmaktan korktuğu için mi 'Başbakan tokat atmadı' demek yerine 'Ben görmedim' demeyi tercih etmiştir. Başbakan'ın, 'hakaret edersen tokadı yersin' ses kaydı yalanlanmadı. Kaldı ki Başbakan'ın, Bakanlar Kurulu salonunda ya da Başbakanlık binasında kimi Bakanlara şiddet uyguladığını sosyal medyadan dinledik, izledik ve hiçbir yalanlama gelmedi. Hükümetin başının Taner Kurucan'a attığı tokat ile ilgili hem Kurucan'dan hem milletimizden özür dilemesi gerekmektedir. Başbakan'ın vatandaşa tokat attığı bir rejime demokrasi denemez, kabul edilemez. Başbakanlık makamı eşkıyalık makamı değildir." 

"BAŞBAKAN'I PROTESTO EDECEĞİZ"

Başbakan'ın özür dilememesi ya da 'ben böyle bir saldırıda bulunmadım' dememesi halinde, Başbakan hakkında ilgili taraflar suç duyurusunda da bulunacaktır. Vatandaşına tokat atan bir Başbakan'a benim 'Başbakan' demek içimden gelmez. Meclis'e geldiği vakit, Başbakan'ı protesto edeceğimizi, milli iradenin bir temsilcisi olarak, milli iradeye atılan bu tokada Genel Kurul'da protesto ile karşılık vereceğimi de peşinen söylüyorum." 

"KİM SİYASİ ÇIKAR SAĞLARSA ALLAH BELASINI VERSİN"

CHP'li Altay TBMM'ye gensoru vermelerinde amaçlarının "Kelle alıp hükümetten iki Bakan düşürdük" demek olmadığını kaydederek, "Biz bu katliamda siyasi çıkar elde etmeye çalışmadık. Kim yaparsa Allah belasını versin" dedi. Maden ocaklarındaki yaşam odalarının önemine işaret eden Altay, hükümetin de bir "utanç odasına" ihtiyacı olduğunu iddia etti. 

"ONURLUCA İSTİFA EDİN"

Kamuoyunun, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik için, "acaba hangisi gidecek" diye düşündüğünü belirten Altay, "Eğer bu ülke hakikaten demokrasi ile idare ediliyorsa bu, Başbakan'ın keyfiyle değil, siyasetin etik kurallarıyla belirlenmelidir. İki bakana sesleniyorum: Onurunuzu, gururunuzu, şerefinizi Recep Tayyip Erdoğan'ı iki dudağının ucuna teslim etmeyin. Onurluca bu işin siyasi sorumluluğunu üstlenerek istifa edin" diye konuştu. 
Editör: TE Bilisim