Başbakan'dan Doğan ve Özdil'e ağır eleştiri!

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkanlığı'nın 'Aynı Coğrafyalarda Aynı İmza' kampanyası adı altında Gürcistan Aisi Engelliler Okuku, Tunus Tarımsal Kalkınma Projesi, Makedonya Ali Rıza Efendi Anı Evi, Filistin El Bireh Türk Okulu ve Somali Mogadişu Dostluk Yolu'nun açılış töreni için Ankara Ticaret Odası'nda düzenlenen törende konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, isim vermeden Doğan Medya'nın patronu Aydın Doğan ve Hürriyet Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil'i sert bir dille eleştirdi. 

Türkiye'nin 2002'deki Türkiye olmadığını belirten Başbakan Erdoğan, "Bingöl depremi oldu en hızlı şekilde tüm imkanlarımızla ulaştık ve 1 yılda yeni Bingöl inşa ettik. Eser orada. Öyle lafla değil, Van depreminde de 1 yılda biz yeni Van'ı inşa ettik. 5 katrilyon harcadık biz Van depreminde. 5 katrilyon. Yani bizden öncekiler gibi deprem felaketinin altında kalan bir iktidar olmadık hamdolsun biz. Bizden öncekiler, depremden sonra iktidarı bırakıp kaçıp gittiler ama biz tam aksine orada daha modern, daha güzel bir şehir nasıl inşa ederiz bunun gayreti içinde olduk. Şimdi de biz Soma'da o 371 kardeşimizi mağdur etmeyecek her türlü tedbiri aldık. O ocakta çalışan kardeşlerimiz ile ilgili de çalışmalarımızı yapacağız." diye konuştu. 

Erdoğan konuşmasının ilerleyen bölümlerinde Soma'da hayatını kaybeden maden işçilerinin sayısını, dil sürçmesi sonucu 371 dediğini belirtti ve 301 diyerek düzeltti. 

AFAD'ı biz Kızılay'dan yeni bir güç olması için kurduklarını belirten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bosna Hersek'te, Sırbistan'da, Afganistan'da da varız. Oralara da yardım ulaştırıyoruz, yaraları sarmaya çalışıyoruz. Evet biz Türkiye'yiz." diye konuştu.

Erdoğan konuşmasının bir bölümünde de isim vermeden, Halk Tv'de yaptığı konuşma nedeniyle kamuoyunda tepkilere neden olan Hürriyet Gazetesi Yazarı Yılmaz Özdil ve Doğan Medya'nın patronu Aydın Doğan'a göndermelerde bulundu. Erdoğan, "Biz vicdan sahibi bir milletiz. Vicdan sahibi bir milletin elbette vicdan sahibi bir devleti olacak. Fakat insanlıktan nasibini almamış, zerre kadar vicdanı olmayan, ahlak değerleriyle yakından alakalı olmayan bazı tipler de, bizim mitinglerimize geldi diye, onlar buna müstehaktır diyecek kadar seviye kaybından mahrum olanlar diyorum. Bakıyorsunuz bir diğeri de, o da kalkıyor malesef çok çok ahlaksızca bir ifadeyi kullanıyor. Şimdi ben soruyorum. Bu yazıyı yazanların patronları, acaba bunları kendi gazetelerinde nasıl barındırıyor? Diyorum ki, sen bir patron olarak, sen de aynı zihniyetin mensubusun. Eğer bunları hala kapıya koyamıyorsan sen de aynı zihniyetin mensubusun. Çünkü benim o şehit vatandaşlarıma bu ölüme müstehaktır deme hakkına bunlar sahip değildir, bunu diyemezsin. Bunlar ne gazidir, ne şehittir nokta nokta niyazidir diyenleri yanında barındıranlar, bunu söyleme hakkına sahip değildir. Onu barındıranlar, onlar da aynı şeyi düşünüyor demektir. " diye konuştu. 

"SAMİMİYETİNİZİ GÖRELİM"

Erdoğan Soma'da eylem yapanlara da seslenerek, "Zaman zaman gelip bir yerlere gelip de bazı eylemlerde bulunanlar önce bu ifadeyi kullananlara, karşı tavırlarını koysunlar da, samimiyetlerini görelim. Hem içeride, hem dışarıda ulaşabildiğimiz her yere, vicdanın, insanlığın, insani değerlerin gerektirdiği tavrı göstermeyi sürdüreceğiz. Acının rengi, ırkı, dili, dini yoktur. En yakınımızdan, en uzağa kadar. Ulaşabildiğimiz her yere." dedi.

Soma'daki maden ocağı firmasının sahibiyle herhangi bir ilişkisinin olmadığını da söyleyen Başbakan Erdoğan, "Baştan beri neler söylediler? Dediler ki bu patron Ak Partili'dir. İlk defa o gün orada gördüm. O güne kadar kendisiyle hiç görüşmüş değilim. Tanımam, bilmem. Bu şirketin sahibi kimdir bilmem, tanımam. Bu müfteriler, bu ülkede benim milletimden zannediyorlar ki bu iftiralarla birşey sağlayacaklar. Sağlayamazsınız. Benim milletim bu müfterileri bu ülkede çok iyi tanıdılar. Utanmadan, sıkılmadan yandaşlarına burayı peşkeş çekti diyecek kadar alçaldılar." dedi.