Ankara'dan gelen bir çağrı, bugün Türk siyasetinde bomba etkisi yarattı. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis Grup Toplantı'sında yaptığı konuşmada, hem 'erken seçim' istedi, hem de tarih verdi. İşte Bahçeli'nin erken seçim konusundaki net düşünceleri:

"Mahalli İdareler Seçimi 31 Mart 2019’da yapıldıktan 7 ay 3 gün sonra Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimi gerçekleştirilecektir. Siyasi takvim bu şekildedir. Ancak, 31 Mart 2019’daki Mahalli İdareler Seçimi’nden sonra Türkiye’nin hangi badirelere maruz kalacağını, neyle muhatap kalacağını tahmin etmek zor değildir. Çünkü 3 Kasım üzerinde oynama ve kaos üretme çabaları şimdiden ortaya çıkmıştır.

Mahalli İdareler Seçimi’nde yaşanması muhtemel kutuplaşma ve anlaşmazlıkların 3 Kasım’a nasıl yansıyacağı, ne gibi olumsuzluklara kapı aralayacağı, Türkiye’yi nerelere sürükleyeceği az çok malumumuzdur. Bu riski kaynağında kesmek, demokrasinin erdem ve ilkeleriyle ülkemizin ufkunu aydınlatmak başlıca amacımızdır. Önümüzde iki seçenek vardır: Ya Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Seçiminin normal tarihi olan 3 Kasım 2019 beklenecek; ya da milli mecburiyet ve ortaya çıkan meşru gerekçelerden dolayı seçimler erkene çekilecektir.

Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimi’nin zamanında yapılmasıyla ilgili talepler doğal bir haktır. Partimizin bugüne kadar kanaati hep bu yönde olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanı’nın da düşünce, ifade ve temennisi de farklı değildir. Ancak önümüzde ülkemiz ve milletimiz aleyhine olabilecek bir siyasi gündem ve seçim süreçleri vardır. Bunu telafi etmek, lazım gelen önlemleri sorumluluk ve şuurla almak siyaset kurumunun ana görevi olmalıdır. Bilinmelidir ki, gerekli uyum yasalarının süratle çıkarılmasının akabinde, Milliyetçi Hareket Partisi takdir ve tercih hakkını seçimlerin erkene alınmasından yana kullanacaktır. Bu işi daha fazla uzatmaya gerek yoktur. Kaosa oynayanların oyunlarını bozmak şarttır. Seçim var mı yok mu, erken mi olacak, zamanında mı yapılacak anlaşmazlık ve çekişmelerine son verilmesinin vakti gelmiştir.

Siyasi muhataplarımıza ve aziz milletimize samimi ve tartışılmasını ümit ettiğimiz teklifimiz şudur: 26 Ağustos 2018 Pazar günü, yani Malazgirt Zaferi’yle Büyük Taarruzun yıldönümlerinde, Türk milleti yeni bir zafer ruhuyla sandığa gidip hem Cumhurbaşkanı, hem de Milletvekili Genel Seçiminde Türk ve Türkiye düşmanlarına hak ettikleri dersi vermesi en makul, en mantıklı, en akılcı, en demokratik yoldur. İrade milletindir, istikbal milletindir, istiklal milletindir, ihanet ise millet karşısında asla tutunamayacaktır. İç ve dış tehditlerin ağırlaştığı zaman diliminde, Türkiye yeni hükümet sistemine çok seri şekilde geçmeli, taşlar yerine oturmalı, sığ tartışmalar bıçak gibi kesilmelidir. Bize göre başka çare kalmamıştır."
Editör: TE Bilisim