İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin 4'üncü Ordu Olağan İl Kongresi'ne katıldı. Ordu Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen tek listeli kongrede mevcut İYİ Parti Ordu İl Başkanı Fatih Titiz de güven tazelemiş oldu.
Ordu'da kendi doğup büyüdüğü topraklarda İYİ Parti Genel Başkanı olarak bulunmaktan gurur duyduğunu dile getiren Dervişoğlu, "Cenab-ı Allah bu memlekete beni, önünde bayrak olan arabayla getirmeyi nasip etsin" temennisinde bulundu.
MHP LİDERİ BAHÇELİ'YE YÜKLENDİ
Kongrede salonu dolduran kalabalığa hitap eden İYİ Parti Lideri Müsavat Dervişoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yüklendi "Bir siyasi partinin genel başkanı, ismini de vermeden konuşacağım artık kendisiyle alakalı olarak. Çünkü adını gündeme getirebilmek için iki kişiden yararlanıyor. Birisi Abdullah Öcalan, biri ben. Abdullah Öcalan ile bu kadar samimi olan birisinin adını zikretmenin de çok fazla bir anlamı yok. Allah muhabettlerini arttırsın" dedi.
"TERÖRİSTLE DEVLETİN EŞİTLENMESİNE KARŞIYIZ"
Kendilerini 'Terörsüz Türkiye' girişimlerine karşı olarak adlettiklerini belirten Dervişoğlu, "Bizim karşı olduğumuz terörsüz Türkiye değil. Bizim karşı olduğumuz terörist ile devletin eşitlenmesi. Gazi Meclisi O'nun ayağına götürülmeye kalkışılması. Siz bu Meclis'i bir terör örgütü başıyla nasıl eşitlersiniz ve Türkiye Büyük Millet Meclisi ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni Abdullah Öcalan'la bir aynı cümlenin içinde nasıl anarsınız diye tepki gösterdik. Bu komisyon tuzaktır dedik" ifadelerini kullandı.
Aynı zamanda hemşerisi olan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'u da eleştiren Dervişoğlu, Kurtulmuş'un tarihe hain olarak geçeceğini söyledi. İşte o açıklamaları: "Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı da hemşerimiz. Herkes yaptıklarıyla anılacak ve tarihe geçecektir. Biz, anlatacak ve anlatılacak hikayesi olanlarız. Biz bu tarihe kahraman olarak geçecek olanlarız, hain olarak değil."
"ORTAKLAR ORTAYA ÇIKTI"
TBMM Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun İmralı ziyaretine ilişkin de açıklamalarda bulunan İYİ Parti Lideri "Ortaklar ortaya çıktı" dedi ve şu ifadeleri kullandı:
"Geride bıraktığımız hafta içerisinde de ısrarlı bir şekilde Abdullah Öcalan'ın İmralı'da ziyaret edilmesi hususu tartışıldı. Dün de komisyonda oylandı. Oylamanın neticesinde Adalet ve Kalkınma Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, DEM ve iki marjinal parti İmralı'ya gitme kararı aldılar. Ortaklar ortaya çıktı, ortaklar. Bu sözlerimden sakın Adalet ve Kalkınma Partili ve Milliyetçi Hareket Partili arkadaşlarım alınmasın. Ben onların gerçek kanaatlerinin ve niyetlerinin ne olduğunu gayet iyi biliyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde işlenen suçun ortağı Ordu'daki seçmen olamaz. Şimdi çıksınlar, İmralı'ya ziyarete gideceklerine Ordu'ya bir ziyarete gelsinler. Çarşıya pazara bir çıksınlar, Abdullah Öcalan'ın Ordulular serbest bırakılmasını istiyorlar mı, istemiyorlar mı? Sorsunlar bakalım."
"KORSAN KOMİSYONUN KARARLARINI TANIMIYORUM"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da TBMM Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun aldığı karara karşı çekimser kaldığını belirten İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, komisyonu 'korsan' olarak tanımladı. İşte o açıklamaları:
"Bu korsan komisyonun kararlarını tanımıyorum, tanımayacağız. Arkasında kim olursa olsun. Komisyonu ve Meclis'i bu suça niye ortak ediyorsunuz? Biz parlamenter demokratik sistemden, başkanlık sistemine bunun için mi geçtik? Bütün yetki Cumhurbaşkanı'nda değil mi? Cumhurbaşkanı komisyonun İmralı'ya gitmesini istiyorsa, söyler üzerindeki yetkiyle, bunu yapar. Sayın Cumhurbaşkanı bunu yapmadı. Sayın Cumhurbaşkanı bu konuda çekimser kaldı, ama Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı olarak bunu resmiyette onayladı. Demek ki; bu işin doğru olmadığını en az bizim kadar siz de biliyorsunuz. Sayın Cumhurbaşkanı'nın Meclis içindeki aritmatiğe bakarak bazı hassas dengeleri gözetmeye niyetli olduğunu da gördüm. Onun için buradan söylüyorum. Ben Müsavat Dervişoğlu sizin evladınızım. Hiç kimsenin dengesine bakmam. Türk Milleti ne diyorsa, Türk vatanı için ne yapılması gerekiyorsa, Cumhuriyet için hangi mücadele verilmesi icap ediyorsa, minaredeki ezanın dinmemesi, gönderdeki bayrağın inmemesi için ne gerekiyorsa, sizinle birlikte onu yapacağım."
