İSTANBUL - Yüzlerce vatandaş ve gazete çalışanlarının destek verdiği Dumanlı'ya İçişleri eski Bakanı ve Ordu Bağımsız Milletvekili İdris Naim Şahin ile aynı zamanda Ordu Mesudiyeli olan CHP İzmir Milletvekili Oktay Ekşi de destek ziyaretinde bulundu. Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, kendisine tebliğ edilen gözaltı kararının ardından polisler tarafından götürülürken, Zaman Gazetesi koridorlarında da çalışanlar, "Özgür basın susturulamaz" sloganlarını attı. 
Dumanlı'ya destek ziyareti için gelenler arasında İçişleri eski Bakanı Ordu Bağımsız Milletvekili ve Milad Partisi Genel Başkanı İdris Naim Şahin de vardı. Aynı saatlerde ise Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz da İstanbul'daydı. Yılmaz, partisinin Zeytinburnu 5.Olağan Kongresi'ne katıldı. İstanbul'da yaşayan Kabadüz ve Mesudiyeli vatandaşlarla buluştu. İçişleri eski Bakanı Ordu Bağımsız Milletvekili ve Milad Partisi Genel Başkanı İdris Naim Şahin ise Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı polis aracına bininceye kadar kendisine eşlik etti ve ardından Bugün Tv'nin canlı yayınında konuştu. 

"ZAMAN GAZETESİ'NE İLK DEFA GELDİM"

Zaman Gazetesi'nin giriş kapısından geçerken kolundaki saatini çıkararak kendisini alkışlarla karşılayanlara gösteren İdris Naim Şahin, bunu Zaman Gazetesi'ne yapılan baskınla ilgili olarak simgesel anlamda yaptığını, daha sonra gözaltına alınarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen Ekrem Dumanlı'ya saati ve cebindeki kalemini hediye ettiğini söyledi. Şahin şöyle konuştu: "Zaman Gazetesi'ne tarihinde ilk defa geliyorum. Saatime bakarken saati elime almak içimden geldi, çünkü zamanı ifade ediyordu. Düşündüm, bir gazeteciyi ziyarete gidiyordum. Cebime baktım, kalemimi gördüm. Kalemi de onun yanına ilave ettim. Zaman Gazetesi içerisine girerken aklıma gelen ve uyguladığım bir jest oldu" diye konuştu.

Bugün Tv'nin canlı yayınında konuşan İçişleri eski Bakanı, Ordu Bağımsız Milletvekili ve Milad Partisi Genel Başkanı İdris Naim Şahin şu ifadeleri kullandı:  
"Süreç bütün acı yüzüyle, soğuk yüzüyle hergün kendini gösteriyor. Türkiye tarihinde hiç yaşamadığı siyasi krizi yaşıyor. Tükenmiş bir iktidar söz konusudur. Bitmiş, yönetemeyen bir iktidar söz konusudur. Başka mahviller adına ortaya koyduğu bir projeyle karşı karşıyadır Türkiye. Bunu alt başlıklarla ortaya koymak mümkünse de, 2004-2005'li yılların tartışma konularından birisi Büyük Ortadoğu Projesi'ydi. Ben de yakıştırma kabul edenlerdendim. Çamur atma olarak düşünmekteydim ama yaşadığımız 2013-2014, 2008'i de buna dahil edebiliriz. 2013 başından itibaren, benim İçişleri Bakanlığım dönemimde ısıtılıp pek servis edilemeyen ama birilerinin emri üzerine bakanlıktan ayrılmam üzerine adına Çözüm Süreci denilen Büyük Ortadoğu Projesi'nin ne olduğunu, ben daha rahat anlayabiliyorum. Büyük Ortadoğu Projesi denilen proje, Ortadoğu'da bazı değerlerin büyüklüklerini ortaya koymayı ifade ediyor ama küçültülen Türkiye, küçültülmek istenen Türkiye'yi de ifade ediyor. Bizim kendi oylarımızla, kendi ellerimizle iş başına getirdiğimiz ustalar tarafından yapılıyor. Türkiye iyi yere gitmiyor, iyi yöne götürülmüyor. Millet adına iyi yönetilmiyor. Terör örgütleri ve terör örgütleri adına patronluk yapanlarla iyi yönetilmeye çalışılıyor. Bayrağın yanına başka bayrak asmak isteyenlere sesi çıkmayan bir yönetimle karşı karşıya. Türkiye Hükümet üzerinden devleti ve milli varlığı tehdit altında olan bir ülke, bir devlet durumuna getirilmiş durumda."

Düzenlenen operasyonlarla ilgili olarak da konuşan Şahin, "Şu anda hukuk dışı, ahlak dışı, bilgi dışı bir dönemdeyiz. Şu anda yönetim off'tur. Sistem kilitlenmiş vaziyette. Bundan herşey beklenir. Hukuk da benim diyor, kanun da benim, poliste benim diyor. Paralel demek, düz çizgi demektir. Birbiriyle uyumlu olan herkes paraleldir. Bizimkiler de bir paralel sallamasıyla gidiyorlar. Bitmeyen bir hikaye. Bu safsataya millet inanmıyor. Millet ekmek istiyor, aş istiyor, iş istiyor. Millet adalet istiyor. Millet Misak-ı Milli sınırları içerisinde bir bütün olarak yaşamak istiyor. Bu millet tektir, tek millettir ve millet sadece adalet istiyor. Çalışmak, üretmek Dünya'yla yarışmak istiyor, Dünya'ya rezil olmak istemiyor" şeklinde ifadeler kullandı.

"17 ARALIK'TA O PARALAR, O DİYALOGLAR MAKUL ŞÜPHE DEĞİL Mİ?" 

17 ve 25 Aralık olaylarıyla ilgili olarak da konuşan İdris Naim Şahin, "Yolsuzluğu hırsızlık demek yanlıştır veya erdemlilik değildir gibi bir fetva çıkmış. Demek ki ilmin sonu yok, kişi profesör de olsa belli şeyleri çarpıtmaktan alamıyor. Bu tamamen duygusal. Yolsuzluğun ana merkezini biriktirilen haram paralar oluşturuyor. Ceza hukukumuza makul şüphe kavramı geldi. Gözaltı gerekçesinde de var. 17 Aralık'ta o paralar, o diyaloglar, o kısık sesle konuşmalar kuvvetli şüphe idi, makul şüphe de mi değil acaba? Makul şüpheye girmiyor mu? Birilerine sormak lazım. 17-25 Aralık'ı örtmek için yapılmış bir operasyon ama acemice ve acemce bir yönetim dedim. Bugün 14 Aralık Pazar. Bu pazar dumanlı pazar. Bunun adını dumanlı pazar koydum. Bu dumanlı pazar 17-25 Aralık'ın üzerine çökmeyecektir. 17-25 Aralık Yolsuzluk günleri güneşin aydınlığında ve ampullerin aydınlığında dahi görülecektir" dedi. 

"OKTAY EKŞİ'DEN SES YOK"

Hürriyet Gazetesi eski Başyazarı ve CHP İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi de, polis tarafından gözaltına alınan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'ya destek verenler arasında yer aldı. Ancak sıkı bir Twitter kullanıcısı olan Ekşi, bu konuyla ilgili tek bir yorum bile yapmadı.
Editör: TE Bilisim