Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği ile İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği fındığın dününü, bugünü ve yarınını masaya yatırdı.
Toplantıda Dünya fındık üretim ve ihracatındaki yüzde 80 civarındaki payın son yıllarda meydana gelen gelişmeler sonucunda yüzde 10-15'lere varan kayıpların nedenleri tartışıldı. Sahip olunan kaynakların daha verimli kullanılması, üretimde kalitenin arttırılması ve Ar-Ge çalışmalarının hayata geçirilmesi gündeme gelirken, tüketiciler için de dikkat çekici farkındalıkların yaratılması gerektiği vurgulandı.
2-3 MİLYAR DOLAR İHRACAAT
Toplantıda konuşan Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KFMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Edip Sevinç, ihracatçı olarak işlerinin Türk fındığını dünyaya satmak olduğunu belirterek, işin tarımsal boyutuna, üretim ve verimlilik kısmına ilgi göstermek zorunda olduklarını kaydetti. Daha önce Fındık Tanıtım Grubu aracılığıyla Dünya'nın her tarafında fındığı tanıtma çabaları içerisinde olduklarını aktaran Sevinç, ancak Fındık Tanıtım Grubu'nun kapanmasının ardından çalışmalarını Türkiye Tanıtım Grubu çatısı altında sürdüklerini söyledi.
Fındıktaki paydaş sayısının çokluğuna vurgu yapan Sevinç, "Bu paydaşların hepsinin memnuniyeti ortak amacımız, ama fındık ihracatından söz edebiliyorsak fındık ihracatı yoluyla ülkemize gelecek dövizi hedefliyorsak öncelikle fındığımızın olması lazım. Maalesef son yıllarda fındıkta üretim miktarı, verimlilik ve kalite konusunda ciddi sıkıntılar yaşıyoruz" dedi.
"DEKAR BAŞINA VERİM ATTIRILMALI"
Fındıkta verim ve kalitenin artırılmasının ihracatçıların işinin olmadığının altını çizen Sevinç, "Ancak bununda dışına kalabilmemiz mümkün değil. Elimizdeki olanca kaynaklarla birlikte bu konuda milletimize, üreticimize, sektöre hizmet edebilmek için bizde çabalar içerisindeyiz. Eğer fındıkta maliyetleri azaltamaz isek her şeyden önce üretici memnuniyetini sağlamamız mümkün olmayacaktır" ifadelerini kullandı. Türkiye'de dekarda verimin ortalama 90 kilogram kalmasının yanı sıra rakiplerin 150-200 kilogram verim aldığının altını çizen Sevinç, "Bu rakamlar ortada iken ortada da çok ciddi bir tehlike var demektir. Bu tehlikede artık orta vadeli değildir, kısa vadelidir. O nedenle üretim ve verimlikte artışı sağlamadan bir sonuç elde edebilmemiz mümkün değildir." şeklinde konuştu.
Sevinç, Türkiye'de soğuya dayanaklı, geç donlara dayanıklı fındık çeşitlerinin üretiminin zamanının geldiğine vurgu yaparak, "Biz elimizden gelen gayreti bundan sonrada üreticilere vermeye devam edeceğiz" açıklamasında bulundu. Fındık ihracatının önemine vurgu yapan Sevinç, şöyle devam etti:
"Fındık ihracatı deyip geçmemek lazım. Türkiye'nin 170 milyar dolara yaklaşan toplam ihracat içerisinde belki 2-3 milyar dolar çok büyük bir rakam olmasa da katma değer açısından fındık artık en önemli ürünlerimizden bir tanesidir. Zira cari dış açık azaltılabilmesi ancak katma değeri yüksek ve ithalata dayalı olmayan ürünlerle mümkün olabilir. Fındıkta bunların en başında gelmektedir. Bugün ihracatımızın yüz akı ve hepimizin gurur duyduğu otomotiv ihracatımızın son 10 yılda sağladığı katma değer yaklaşık 23 milyar dolardır. Ama çok küçük miktarlar gibi görünse de fındık ihracatının son 10 yılda sağladığı katma değer 21.5 milyar dolardır. Neredeyse otomotiv ihracatı ile eşittir. O yüzden Ar-Ge projeleri son derece önemlidir."
Ordu başta olmak üzere Samsun, Trabzon ve Giresun'dan çok sayıda sanayici ve işadamının katıldığı toplantıda ayrıca, İstanbul Fındık Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Tahsin Tokgöz, Fındık Araştırma Enstitüsü Müdürü Aysun Akar ve Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Kibar Ak'da birer konuşma yaparak, yürütülen Ar-Ge çalışmaları hakkında sunum gerçekleştirdi.
