ANKARA - TZOB Başkanı Bayraktar yaptığı açıklamada, 'Yurt İçi Sertifikalı Fidan/Çilek Fidesi ve Standart Fidan Kullanımı Desteklemesi Hakkındaki Tebliğ'de Antepfıstığı anacı ile en az 10 dekar alanda tesis edilen bahçelerin destek alacağını, başvuruların, 2014 yılı yazlık dikimler için 3 Haziran 2014 tarihinden itibaren 29 Ağustos 2014 tarihi mesai saati bitimine kadar, güzlük dikimler için ise 1 Ekim 2014 tarihinden, 31 Aralık 2014 tarihi mesai bitimine kadar yapılması gerektiğini belirtti.

Şemsi Bayraktar, meyve bahçesi tesisine standard fidanla kurulması halinde dekara 100 lira, sertifikalı fidanla kurulması halinde dekara 230 lira destek verileceği bilgisini verdi.
Türkiye’de Antep fıstığı yetiştiriciliğinin genellikle sulama imkanlarının yeterli olmaması nedeniyle kuru tarım alanlarında yapıldığını, aşılı fidanların bu alanlarda verime yatmasında sıkıntılar yaşandığını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:

"Türkiye'de üretilen Antep fıstığının çoğunluğu iç tüketime gidiyor. Türkiye Antep fıstığı ihracatından 2013 yılı için 3 bin 947 ton karşılığında 48 milyon dolar gelir elde etti. İthalat yok denilecek düzeyde. Ülkemizde Antep fıstığının tüketiminin 2008-2013 döneminde yıllık ortalama 103 bin ton civarında olması nedeniyle üretilen ürünün hemen hepsi iç tüketime gidiyor. Uluslararası Kabuklu ve Kuru Meyve Konseyi'ne (INC) yıllık kişi başına tüketilen Antep fıstığında, Suriye ilk sırada bulunurken, Türkiye ikinci, İran üçüncü sıradadır." 
 
"DÜNYA ÜRETİMİ ARTIYOR"
 
Dünya Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) 2012 rakamlarına göre, dünyada 21 ülkede Antep fıstığı yetiştiriciliği yapıldığını belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi:

"Son 10 yıllık periyodda her yıl ortalama 730 bin ton kabuklu Antep fıstığı üretiliyor ve üretim her yıl bir önceki yıla oranla yaklaşık yüzde 6 büyüme gösteriyor. Dünya genelinde, Antep fıstığı dikili tarım arazisi alanı, 1995-2013 döneminde yüzde 38,2 artışla 357 bin 525 hektardan, 494 bin 255 hektara çıktı. Aynı dönemde üretim miktarı ise yüzde 154,1 artışla 395 bin 704 tondan 1 milyon 5 bin 436 tona ulaştı. 2012 yılında Antep fıstığı üretiminin yüzde 98'i Türkiye'nin de içinde bulunduğu 5 ülke tarafından yapılıyor. İran, 2012 yılında üretilen 1 milyon 5 bin 436 ton olan Antep fıstığının; yüzde 46,95'ini, 472 bin 97 tonluk kısmını İran tek başına karşılıyor. İkinci sırada 231 bin ton üretim, yüzde 23’lük payla ABD, üçüncü sırada 150 bin ton üretim, yüzde 14,92'lik payla Türkiye üçüncü sırada. Çin, yüzde 7,36'lık pay ve 74 bin tonluk üretimle dördüncü, Suriye yüzde 5,69’luk pay ve 57 bin 195 ton üretimle beşinci sırada yer alıyor. Ülkemizde Antep fıstığı ağırlıklı olarak Güneydoğu Anadolu bölgesindeki illerde yetiştiriliyor olsa da irili ufaklı bahçelerle ülke genelinde 41 ile yayılmış durumda. Ancak üretimin yaklaşık yüzde 90'lık kısmı Gaziantep, Şanlıurfa, Siirt, Adıyaman ve Kahramanmaraş'tan karşılanıyor."
 
"ÜRETİM ALANI ARTTI"

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 1995-2013 döneminde, Antep fıstığı dikili alanlarının yüzde 36,2 genişlemeyle, 206 bin 500 hektardan 281 bin 300 hektara çıktığını belirten Bayraktar, "Aynı dönemde üretim miktarı, yüzde 146,1 artışla 36 bin tondan 88 bin 600 tona yükseldi. Ancak 2013 yılında rekoltenin düşük olmasının nedeni; geçtiğimiz 2 yıl üst üste rekoltenin yüksek olması ve bu nedenle ağaçlarda meydana gelen fizyolojik yorgunluk kaynaklıdır. 1995-2012 dönemi dikkate alındığında; üretim miktarındaki artışın 3,16 katını geçtiği görülecektir" dedi.

INC rakamlarına göre; Dünya genelinde 2012 yılında yapılan 352 bin ton Antep fıstığı ihracatında yüzde 40'lık payla ABD ilk sırada yer alırken, İran ve Çin'in yüzde 30 ve 16'lık paylarla ABD'yi takip ettiğini vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti: "Çin, Vietnam, Almanya, Rusya, Hollanda, Belçika ve Fransa, Antep fıstığında ithalat yapan büyük ülkelerdir. Ancak Almanya, Hollanda ve Belçika büyük miktarlarda Antep fıstığı ithal etmiş olsalar da ülke içi tüketimleri çok azdır ve ithal ettikleri ürünü ihraç etmektedirler."
 
"LEZZET VE AROMA YÜKSEK AMA MEYVE BÜYÜKLÜĞÜ KÜÇÜK"

"Ülkemizde üretilen Antep fıstıklarının, lezzetli ve aromasının yüksek olmasına rağmen meyvelerin genellikle küçük ve kabukta doğal çıtlama oranının düşük olması ve çıtlamanın sonradan yapılması zorunluluğu rekabet gücünü azaltmaktadır. Ülkemiz şartlarındaki girdi fiyatlarının yüksekliği yanı sıra çıtlatma gibi işlemler de maliyeti artırmaktadır. Öte yandan İran fıstıkları tat ve aroma bakımından Türk fıstıklarıyla rekabet edemese de meyve büyüklükleri bakımından avantajı elinde bulundurmaktadır. Sulu şartlarda Antep fıstığı üretimi yapılması nedeniyle ABD ve İran’da verimin yüksekliği de bu ülkelere ayrı bir avantaj sağlamaktadır."  

Antep fıstığına destek sağlanması sayesinde üretimin üç dört katına çıkarılabileceğini belirten Bayraktar, çöğür desteğinin yanına alan bazlı desteğin de ilave edilmesiyle üretim, ihracatta artışın yanı sıra tüketiciye uygun fiyattan ürün sunumunun mümkün olacağını bildirdi.
Editör: TE Bilisim