Eski Asbaşkan'dan ilginç öneri!

ORDU - PTT 1.Lig'de gelmiş geçmiş en zor sürecini yaşayan Orduspor'da eski Asbaşkan Bahtiyar Köksal zehir zemberek açıklamalar yaptı. Ordu Tv'de yayınlanan ve Gökhan Doğuş'un sunduğu, Gürhan Bacınoğlu ve Atilla Yücel'in yorumcu olarak katıldığı 'Gökhan Doğuş ile Skorbord' programına telefonla bağlanan Orduspor eski Asbaşkanı Bahtiyar Köksal, mor beyazlı kulübün bugünlere gelişine ilişkin önemli ve çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Orduspor eski Asbaşkanı Bahtiyar Köksal, Orduspor'a karşı ilginin azalmasının sebebini mevcut yönetimin tutumuna bağlayarak, bunun da 2009 yılında yapılan Genel Kurul'da bazı delegelerin aidatlarını yatırmamaları gerekçesiyle kongreye alınmamaları sürecinden sonra yaşanmaya başladığını söyledi. 

Orduspor'dan, yıllardır büyük-küçük desteği olan birçok ismin dışlandığını söyleyen Köksal, Türkmen'in Başkan seçilirken kendisine rakip olan diğer başkan adayının Orduspor üyesi olmadığı gerekçesiyle müracaatının rededildiğini belirterek, "Esas Orduspor'u, Ordu'dan kopartan nedenin başlangıcı o kongredir. Yıllardan beri Orduspor'a her türlü hizmeti veren kişiler uzaklaştırıldıklarını hissettiklerinden dolayı, yönetime soğuk bakmaya başladılar. Orduspor üyeleri kongreye alınmadı, Ordu'nun dışından, İstanbul'dan, Ankara'dan, İzmir'den üyeler yapılarak, çakma üyeler ellerini neye kaldırdığını dahi bilmeden, Orduspor ibra edildi." diye konuştu. 

Köksal açıklamalarını şöyle sürdürdü: 

"Orduspor'a yıllardan beri destek veren bu insanları kapıdan çevirdiler. Orduspor'un özünü teşkil eden insanlardır bunlar. Eski yöneticiler, eski başkanlar, oy kullanan, maçlarına giden insanlar küstüler. Bunlar Ordu'nun esnafı, üyeleridir. Hiçbir şey yapmasalar, bilet alarak dahi destek oldular. Bu kar topu gibi birşeydir. Bir kişiye yaparsanız, on kişiye yapmış olursunuz. On kişiye yaparsanız bin kişiye yapmış olursunuz. Tabi stada gelmemelerinin sebebi sadece kongre değil, Passolig sorunlarından dolayı da var. İnşallah en kısa sürede bu olay da çözülür, ama onun ötesinde Orduspor'un belli standart bir seyirci kapasitesi vardı. Herkes birbirini tribünde tanırdı. Bu insanlar gelmiyorsa, niçin gelmiyor, niçin destek vermiyor gibi bir serzenişte bulunmak yerine, insanın kendisini sorguya çekmesi lazım. Ben nerede hata yaptım demeli."

Orduspor eski Asbaşkanı Köksal, Orduspor'un gençlere teslim edilmesi konusunda da önemli açıklamalar yaptı. Burada esas amacın, Orduspor'un Ordululaştırılması olmadığını söyleyen Köksal, ekonomik sıkıntılar nedeniyle bunun bir mecburiyetten kaynaklandığını belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Herşeyin başı maddiyatsızlık. Profesyonel bir kulüpte, sadece para konuşur. Mecburiyetten dolayı bu gençlere, bu formalar verildi. Takımı Ordululaştırma gibi gözükse de, bir takımı bu kadar genç oyuncuya teslim edemezsiniz. Bunların arasına 3-4 tane, en az 2 tane tecrübeli isimler konulmalıydı. Gençleri kazanma adına, 2-3 tane atabilecek futbolcu olmalıydı. Bu çocukları sahaya sürdük, Orduspor'u Ordululaştırıyoruz. Mecbur olmasanız bu formayı vermeyecektiniz ki? Önümüzdeki Eylül ayına girdiğimizde yine transfer yapılamayacak. Yine kendi alt yapısından başka futbolcularla devam edilecek. Bugünkü mali tablo karşısında, yeni transfer mümkün değil."

Köksal, Orduspor Kulübü'nün borçlarının söylendiği gibi 44 milyon TL olduğu düşüncesinde de olmadığını da belirterek, "Kulübün borcu 44 milyon lira ama bunun önü açık. Sonuçlanmayan davalarla bu rakam artabilir diye küçük bir sinyal vermişti Sayın Başkan zaten. Ben bunun 44 milyon olduğu düşüncesinde de değilim. Bu rakam iki misline de çıkabilir. Sayın Başkan, Süper Lig'e çıkmanın bedelini ödüyoruz diyor ama öyle değil." dedi.

Orduspor'u bulunduğu durumdan kurtarılması için mutlaka bir Orduspor Platformu'nun oluşturulması gerektiğini de ifade eden Köksal, şu şekilde devam etti:  

"Kulübün şu anda içinde bulunmuş olduğu nedenleri sabaha kadar değil, aylarca da konuşsak bir sonuca varamayız. Birincisi kim gelirse gelsin, Orduspor'un mali hesaplarının hukuk yoluyla incelenmesi gerekir. Kimse ben bu kadar borç yaptım, gel üstüne otur diyemez. Spor Yasası açıkça bellidir. Sayın Ali Mertan, değerli bir hukuk adamıdır. Dedi ki, Orduspor'un borcu, Orduspor'un değildir. Kulüp başkanı ve yöneticilerinindir dedi. Bunu herhangi biri söylese ciddiye almazdım ama bir hukuk adamı söylediği için ne demek istiyor diye, bunun araştırılması gerekiyor düşüncesi doğdu bende. Bugün şirketlerde, vakıflarda, derneklerde yöneticiler birinci dereceden sorumludur. Eğer gelirler giderleri karşılamıyorsa ve karşılayacak pozisyonda yok ise bir an önce Genel Kurul'a gidilmesi lazım. Orduspor için bir platform oluşturulması ve masaya yatırılması lazım. Şu an Sayın Nedim Türkmen gidebilir, ama Orduspor baki. Eğer Orduspor'u daha kötü yerlerde görmek istemiyorsak, amatör liglere düştüğünde başka isimlerle tekrar hayata getirmeye çalışmak istemiyorsak ki, bu da pek tasvip edilecek birşey değildir. Bunun hesabını, Orduspor'u bu duruma getirenler, öyle ya da böyle hukukta vermelidir. Yoksa ben yaptım, gel sen temizle denemez. Orduspor'un dinamikleri bir araya gelerek, daha kötüye götürmemek için bir yol haritası çizmek zorunda. Eski başkanlara, eski yöneticilere sesleniyorum. Seslerinizi biraz yükseltin. Eğer buna sessiz kalıyorsak, bu hataya biz de ortak olmuş oluyoruz."  

Orduspor'un bu halde bırakılması durumunda, mor beyazlı camiaya çok yazık olacağını ifade eden Orduspor eski Asbaşkanı Bahtiyar Köksal açıklamalarını şöyle tamamladı: 

"Kongrede eleştirilerden çekinmemek, korkmamak lazım. Kimseyi suçlamak gibi bir durumda da değiliz. Tabi ki herkes fikrini söyleyecek. Kimse oldu bittiye getiremez, eleştiriye tahammüllü olmak lazım. Kaçınılacak birşey yok. Nedim Türkmen'e ya da yönetim kurulu üyelerine ne olduğu beni zerre kadar ilgilendirmiyor. Kimin ne katkı sağlayabileceğini masaya yatırır, Orduspor'un geleceğini şekillendirmeye çalışırız. Kişisel çıkarlarımıza, kişisel egolarımıza bırakırsak, Orduspor'a yazık ederiz."