<div>GİRESUN - Fındıkta merakla beklenen rekolte tahminleri bu sene kafaları karıştırdı. Tek bir ürün rekoltesi için 3 ayrı kurum açıklama yaptı. İlk rekolte tahmini Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan 412 bin ton olarak yapıldı. Ardından Türkiye Ziraat Odaları Birliği içlerinde bilim adamlarının da olduğu bir komisyonla geçtiğimiz günlerde elde ettiği rekolte tahminini 371 bin ton olarak açıkladı. </div> <br> <div>Her iki kurum tarafından oldukça düşük olarak açıklanan fındık rekoltesi, fındık patronlarını da harekete geçirdi. Merkezi Giresun'da bulunan Karadeniz İhracatçılar Birliği'nde basın toplantısı düzenleyen Fındık Ve Mamulleri İhracatçıları Birliği üyesi fındık patronları da kendi rakamlaranı 514 bin ton olarak açıkladı.</div> <br> <div>Açıklamayı Fındık Ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı İlyas Edip Sevinç ve Başkan Yardımcısı Dursun Oğuz Gürsoy yaptı. Sevinç, Tarım Bakanlığı ve Ziraat Odaları'nın açıkladığı rakamları absürt bulduğunu belirterek, her iki verinin de bilimsel olmadığını iddia etti. Sevinç şu ifadeleri kullandı: "2010 yılından itibaren kendi rekolte çalışmalarımızı yapıyorduk. Ancak malesef üzülerek görüyoruz ki, son yıllarda yapılen rekolte tahminlerinin çok absürt olması, hiçbir bilimsel temele dayanmaması ve sonuçta realize edilen miktarla arada çok büyük farklar çıkması nedeniyle, özellikle 2013 yılında yapılan rekolte tahminiyle ilgili ciddi endişelerimiz olduğunu her zeminde beyan ettik. Bunların hiç dikkate alınmadığını ve aynı mantaliteyle tekrar 2014 yılıyla ilgili de tahminlerin yapıldığını gördüğümüzde, özellikle 2013'ün değerlendirilmesi ve 2014 yılıyla ilgili kendi tahmin raporumuzunda açıklanmasıyla ilgili olarak bu toplantıyı tertipledik."</div> <br> <div>Tahminlerde yanılma payının mutlaka olacağını belirten Fındık Ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı İlyas Edip Sevinç, yanılma paylarının ise kabul edilebilir olması gerektiğini vurguladı. Sevinç şöyle devam etti: "Eğer kabul edilebilirliliğin üzerinde bir yanılgı varsa, o tahmini yapan kurumlar en azından geriye bir bakıp, bir değerlendirme yapıp, nerede yanıldıklarını kontrol ettirmelidirler. Bilimsel çalışmaların metodolojisi böyledir. Bunda utanılacak, gocunulacak birşey de yoktur. Çıkılır, biz şöyle tahmin ettik ama şu parametreleri doğru değerlendirmemişiz. O yüzden tahminde yanıldık denilmelidir. Biz böyle bir yanılgı içine düşersek hiç merak etmeyin, çıkar evet şurada hata yapmışız bunu bundan sonra dikkate alacağız deriz."</div> <br> <div>2013 yılı rekoltesinin Mayıs 2014 sonu itibarı ile tescillenen kabuklu fındık miktarının 653 bin tona ulaştığını vurgulayan Sevinç, "Üreticiden tescil edilen rakamlar. Bu kontrolleri yapabilmemiz için elimizde iki tane parametre var. Bir tanesi Türkiye çapındaki borsalara müstahsilden gelen kayıtlar. Bunlara inanmak zorundayız. İkincisi yine devletin yine resmi kayıtları olarak da ele alabilecek olduğumuz ihracat tescil kayıtları. Yani biz bir yandan ne kadar fındık tescil olduğunu kontrol edebiliyorken, bir yandan da ne kadar ihracat yapıldığını kontrol ediyoruz. Bunları birbirleriyle kıyaslayabiliyoruz. Özetle Mayıs sonu itibarı ile 653 bin ton olarak görünen fındık tescil miktarını stok kurumlarından devirlerle izah edebilmek mümkün değildir." dedi. </div> <br> <div><strong>"FINDIK TANITIM GRUBU 514 BİN TON DEDİ"</strong></div> <div><strong>"FİYATLARA MÜDAHALEYE KİMSENİN GÜCÜ YETMEZ"</strong></div> <br> <div>Fındık Tanıtım Grubu'nun tahmini iller bazında fındık rekoltesinin 514 bin ton olduğunu söyleyen Sevinç, "Ticareti dizayn edenler, alım yapanlar, fiyat oluşturanlar çok büyük bir depresyon yaşayacaklar. Bundan üretici de, tüccar da, manav da büyük zarar görecekti. Dolayısıyla bu rakamlara gerçeğe yakın açıklamak zorundayız. Fındık yok, düşük açıklamalıyız. Düşük açıklarsak fiyatlar şöyle olur, böyle olur bu çok yanlış bir tutumdur. Fiyatlar artık 2009 yılından bu yana piyasada olgunlaşıyor. Merak etmeyin, piyasa fındık miktarını da biliyor, alıcılar da biliyor, herkes biliyor. Piyasa buna göre oluşuyor. Piyasada oluşan fiyat, doğru fiyattır. Ona ne bizim müdanhale edebilmemiz mümkündür, ne başkalarının müdahale edebilmeleri mümkündür. Hiç kimsenin de buna gücü yetmez."</div>