ANKARA'nın Keçiören ilçesinde düzenlenen toplu açılış töreninde Kalaba Meydanı'nda vatandaşlara seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhur İttifakı'na ilişkin açıklamalarda bulundu. Belediyecilik konusunda kimsenin ellerine su dökemeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Belediyecilik bizim işimiz" dedi. ONLARIN ZİLLET İTTİFAKI VAR, İLLET İTTİFAKI VAR, BİZİM DE CUMHUR İTTİFAKIMIZ VAR" Cumhur İttifakı'na karşı CHP, HDP, İyi Parti ve Saadet Partisi'yle ilgili de konuşan Erdoğan şu ifadeleri kullandı: "CHP'nin bir özelliği var. Kiminle el ele? Kiminle kol kola? Kandil'in desteklediği HDP, İyi Parti, Saadet ve FETÖ. Bunlarla el ele yürüyor. Bunların zillet ittifakı var, bunların illet ittifakı var. Bizim de Cumhur İttifakı'mız var. Cumhur İttifakı'mızın özelliği var. Bize 15 Temmuz darbe girişiminde bulunanlara karşı biz bütünleştik. Orada CHP var mıydı? Yoktu. Orada HDP var mıydı? Yoktu. Orada diğerleri var mıydı? Yoktu ve bu kardeşiniz gecenin saat 01:15'inde Atatürk Havalimanı'na İstanbul'a indiğinde, milletiyle içiçeydi, fakat 23:15'te de, meğerse Bay Kemal oraya gelmiş, tankların koruması altında oradan ayrılarak Bakırköy Belediyesi'ne gitmiş. Sonra da ne diyor? Sonra da diyor ki, bana da haber verseydiler gelirdim diyor. Ya yüzbinler, milyonlar meydanlara dökülmüş, sen hala bana da haber verseydiler diyorsun. Özel sipariş mi gerekiyor? Bu vatan meselesi, milliyetperverlik, terörizme karşı bir mücadele. Nitekim 7 Ağustas'ta kendisini davet ettik. Cuma akşamına kadar bize cevap vermedi. Gelemeyeceğini söylediler. En son herhalde baskılara dayanamadı, Cuma akşamı geleceğini bildirdiler. Fakat ondan sonra da bizim o birlik, beraberlik, o Yenikapı Ruhu dediğimiz olaya tahammül edemedi, ayrıldı. Zaten bizlerle beraber olamazdı." "PAZAR'A KADAR DEĞİL MEZARA KADAR" Erdoğan Cumhur İttifakı'nın nereye kadar gideceği konusunda da çok net mesaj verdi. İşte o açıklama: "Şimdi biz azami müştereklerimizin olduğu Cumhur İttifakı ile bu yolda yürüyoruz ve yürüyeceğiz. Pazar'a kadar değil, inşallah mezara kadar yürüyeceğiz. Bu mesele sıradan mesele değil."