Başarısızlığın nedenlerini aşağıya sıralıyorum;
1. Muhalefet toplumun tamamını kucaklayıcı siyaset üretemiyor.
Ana Muhalefetin SEÇKİN-ELİT tercihi üzerine kurulu siyasetini sıradan halk fark ediyor. Seçkinler daima azınlıktadır. Bu engeli aşamayan siyasi parti, iktidar olamaz.
2. Yeni yatırımlara karşı olmayı halk kabul etmiyor.
Yol-köprü-tünel-havaalanı gibi alt yapı hizmetlerindeki yenilikleri halk fark eder. Nasıl yapıldığı ile ilgilenmez. Yapılanı görür ve taktir eder. Alt yapı yatırımlarına karşı olma imajı dahi oy kaybına yeterlidir. Muhalefet partisinin her türlü yeni yatırıma gerekçe bularak karşı çıkması, halk tarafından kabul edilmiyor.
3. Ana Muhalefet, masumiyet karinesine uymuyor.
Hukuki açıdan, ana muhalefet önemli bir engele takıldı kaldı. O da masumiyet karinesidir. Türkiye'deki muhalefet söylemleri ve eylemleri ile sürekli masumiyet karinesini ihlal ediyor. Halk kendi seçtiği insanlara, hakaret etmeyi kabul etmez. Suistimal için somut gerekçeler arar. Her söylemde, suçlayıcı ifade kullanmak, doğru olanı da gölgeliyor.
4. Ekonomik kriz söylemi rahatsız ediyor.
Türkiye, 2001 yılında büyük bir kriz yaşadı ve ekonomi dip yaptı. Kriz o kadar kötü geçti ki, onlarca banka iflas etti. On binlerce kişi işsiz kaldı. Halk, o döneme kadar var olan partileri sorumlu tuttu. Yeni kurulan AKP'yi iktidar yaptı. Benzer şekilde iktidara geleceğini uman ana muhalefet, sürekli ekonomik kriz söylemi üretiyor. Yaşanmakta olan ekonomik sorunlar, 2001 krizi ile mukayese edilecek derecede kötü değil. Enflasyon sorunu sosyal güvenlik giderlerinden kaynaklanıyor. Halk bunun farkında. Ekonomik kriz söylemine itibar etmiyor.
5. Halk abartılı söyleme itibar etmiyor.
Muhalefet, her konuyu abartıyor. Bunların başında ekonomik konular var. Ülke borç batağında, tarım bitti, millet aç gibi söylemler kabul görmüyor. Görmüyor çünkü Türkiye borcu az ülkeler arasında. Özel sektör borcu ülke borcuna dahil edilse dahi Maastricht kriterinin altında kalıyor. Tarımdaki sorun ise arz kaynaklı. Fazla üretimden kaynaklanıyor. Fındıkta fazla var, çayda fazla var, zeytinyağında fazla var, narenciyede fazla var, kayısıda fazla var, sera ürünlerinde fazla var, zeytinyağında fazla var, beyaz ette fazla var. Makarna ihracatında Türkiye, İtalya'dan sonra ikinci sırada bulunuyor. Yani tarım bitmiş değil. Aksine arz fazlası sorunu yaşanıyor. Ana Muhalefet arz fazlasına çözüm üreteceğine, tarım bitmiş diyor. Kabul görmüyor.
6. Ana Muhalefet yasalara saygılı siyaset yapmıyor.
Bütçe yasası ile verilmiş ödeneklerin harcama alanlarını, sanki keyfi harcama gibi gösteriyor. Saray harcaması diye söylem ürettiler. Halbuki, devletin her türlü harcaması bütçe ile ödeneğe bağlanır. Bu kurala uymayan söylemleri halk kabul etmiyor.
7. Silah sanayindeki gelişmeler.
Biz Türkler asker milletiz. Bu vatanın her karış toprağında şehidimiz yatıyor. Askerlikteki başarı sayesinde var olduk. Varlığımızı bu sayede sürdürüyoruz. Bu bilinç her Türk'ün beynine adeta kazınmıştır. Muhalefet parti sözcüsünün siha üreticisi Bayraktar Şirketi hakkında "Hesap soracağız" söylemi kabul görmedi. Bayraktar'ın ürettiği sihalar, terörizmi sonlandırdı. Karabağ'da savaş kazanırdı. Kiev'de Rus tanklarını durdurdu. Libya'da meşru hükümeti isyancı Hafter'e karşı koruyor. Halk onunla gurur duyuyor. Askeri konularda, halk kahramanlarına karşı durmak, kabul görmüyor.
(Yazar Dr.Şinasi Kara'nın sosyal medya hesabından alıntıdır)