Dünya'da ve Türkiye'de çağın hastalığı olarak adlandırılan 'Obezite' hemen hemen herkesin bildiği bir rahatsızlıktır. Özellikle çok yeme alışkanlığından kurtulmak, zayıflamak, kilo vermek ve zayıf kalmak için türlü türlü yollara başvuruluyor. Peki zayıflamak ve zayıf kalmak için ne yapılmalı? Hangi gıdalar nasıl tüketilmeli? TOBB ETÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof.Dr.Yavuz Yörükoğlu, kilo vermek isteyenlere 8 süper gıda önerisinde bulundu. 

Kilosu normal veya zayıf insanlara bakıldığında genelde yedikleri ve içtiklerinde çok seçici olduklarının görüldüğünü dile getiren Prof.Dr.Yavuz Yörükoğlu, "Hepimizin çevresinde ne yese kilo almayan insanlar var. Bu insanların sırrı ne? Genetikleri mi? Metabolizmaları mı? Yenilenlerin miktarı kadar niteliği de çok önemlidir. Bu 8 süper gıdanın ilk 6'sının ortak bir özelliği var. Hepsinin liflerden çok zengin olmalıdır. Eriyen ve erimeyen lifler olarak ikiye ayrılan liflerin sağlık ve kilo verme üzerine olağanüstü etkileri vardır" dişe konuştu. 

Lifli gıdaların kalori değerlerinin çok düşük olduğunu belirten Prof.Dr.Yavuz Yörükoğlu, "Lifler, midenin boşalmasını geciktirir, dolayısıyla tok tutar. Ayrıca glisemik indeksleri de çok düşüktür. Ani kan şekeri yükselmelerine neden olmaz, bağırsaklarda kitle oluşturarak bağırsak hareketlerini hızlandırır, kabızlığa karşı korur. Oluşmuş kabızlığı da tedavi eder. Lifler, bağırsaklarımızdaki faydalı probiyotik bakterilerimizi besler. Liflerle beslenen probiyotik bakteriler bunun karşılığında bize süper faydalı kısa zincirli yağ asitleri, yani bütirik asit, propriyonik asit ve asetik asit hediye ederler. Bu yağ asitlerinin bir özelliği de beyinde tokluk hissi yaratmalarıdır. Bütün bu etkileri ile şeker ve kolesterol metabolizmasını olumlu yönde etkilerler" dedi.   

Peki bu 8 süper gıda ne? İşte kilo vermenize yardımcı olacak 8 süper gıda...

Birinci sırada sebzelerin kralı Brokoli var. Brokoliye sebzelerin kralı dememiz boşuna değil. Çok yüksek oranda lif içeriyor. Aynı zamanda şaşırtıcı bir şekilde yüksek bir protein değerine sahip ve tok tutucu özellikleri var.

Salatalar ve yeşillikler ikinci sırada. Aynı şekilde vitamin, mineral, antioksiden ve lif zengini her tür salata beslenmemizin ana unsuru olmalı. Haftada en az 2-3 defa bir öğününüz salatadan oluşsun.

Üçüncü sırada bakliyatlar var. Yani fasulye, nohut ve mercimek var. Türk mutfağının vazgeçilmez gıdalarından olan bakliyatlar, yüksek oranda protein ve lifler içerirler. Haftada en az 2 gün bu bakliyatlardan biri sofralarınızda yer alsın. Her zaman yemek olarak değil, fasulyeyi bir piyaz şeklinde veya mercimeği haşlanmış salatalara ilave veya başka yemeklere garnütür olarak da kullanabilirseniz. Ne kadar çok yerseniz o kadar faydalı.

Dördüncü sırada şaşıracaksınız ama yulaf ezmesi var. Yulaf ezmesi Türk mutfağına yeni yeni girmeye başladı. Esasen yulaf ezmesi, Amerika ve Avrupa'da yüzyıllardır çok önemli bir kahvaltı yiyeceği olarak tüketilmektedir. Yulaf ezmesinin en önemli özelliği eriyen ve erimeyen liflerden çok zengin olmasıdır. Özellikle eriyen lifler, hem midede, hem bağırsaklarda jel kıvamında bir kitle oluşturur. Bu jel, bağırsaklardaki yağları bir sünger gibi çeker ve emilimlerini azaltır. Bu yolla kanda hem kolesterol ve yağ oranlarını düşürür, hem de tok tutar. Haftada birkaç gün mutlaka yulaf ezmesi yenilmelidir. 

Peki 'Yulaf Ezmesi' nasıl tüketilmeli?

Bir bardak yulaf ezmesi, bir bardak su, 2-3 parmak süt, biraz da hindistan cevizi yağı veya tereyağı bir tencereye koyacaksınız, yulaf ezmesi bir lapa haline gelinceye kadar 5-6 dakika pişireceksiniz. Sonra bunu bir tabağa alın. Üzerine bir yarım muz dilimleyin. Lezzetlendirmek için üzerine bir çorba kaşığı kadar da pekmez gezdirin ve afiyetle yiyin. Bunu yedikten sonra 5-6 saat boyunca hiçbir şey yemeyeceksiniz, garanti ederim. 

Beşinci sırada keten tohumu var. Son yılların parlayan yıldızı keten tohumu, hem bitkisel Omega3, alfalinoik asitten çok zengin, hem liflerden çok zengin, hem de kaliteli proteinlerden ve antioksidanlardan çok zengin bir süper gıda. Keten tohumu bir gıda gibi tek başına yenilecek birşey değil. Ancak yapılan bütün araştırmalar, günde 30 gram kadar taze çekilmiş keten tohumunun gıdalara katılmasının olağanüstü faydalarını gösteriyor. Günde 1 çorba kaşığı kadar taze çekilmiş keten tohumunu, yoğurda katabilirsiniz, salatalara serpiştirebilirsiniz, çorba veya diğer yemeklere serpiştirerek bu süper gıdadan siz de nasiplenebilirsiniz.

Eski bir Amerikan atasözü, 'An apple a day keeps the doctor away' der. Yani, günde 1 elma doktoru uzak tutar. Elma, bütün meyveler gibi bütün mineral ve antioksidanlardan çok zengin. Elmanın içinde eriyebilen liflerden pektin, çok yüksek miktarda bulunur. Bu pektin, mide ve bağırsaklarda jel kıvamında bir kitle oluşturarak midenin boşalmasını geciktirir, tokluk hissi verir ve yağları bağlar. Günde 1 tane elma yemeyi adet haline getirin.

Hiç merak ettiniz mi? Japonlar neden çok zayıf ve sağlıklıdırlar? Bunun bir nedeni de yeşil çay olsa gerek. Yeşim çay siyah çaya göre fermente edilmemesi nedeniyle antioksidan düzeyi çok daha yüksek bir içecek. Bu çayda bulanan antioksidanlar genellikle katechin grubunda olup, Epi-Gallo Catechin Gallate yani EGCG olarak çok önemli bir antioksidan içerir. Bu antioksidanın en önemli özelliklerinden birisi, metabolizmayı hızlandırması ve yağ yakıcı özelliğinin olmasıdır. Dolayısıyla günde içtiğiniz 3-5 çaydan biri mutlaka yeşil olsun.

Son süper gıdamız acı biber. Tüm biberlerin çok yüksek oranda vitamin, mineral ve antioksidan içerdiği yıllardır bilinmektedir. Aynı zamanda acı biberin ilave bir etkisinin olduğu son yıllarda daha iyi anlaşılmaktadır. Karotenoit grubundan bir antionsidan olan Capsaicin'in diğer antioksidanlardan farklı olarak 3 tane önemli özelliği vardır. Metabolizmayı hızlandırır, yağ yakılmasını tetikler ve iştahı baskılar. Acı biberi ister taze olarak, ister toz veya pul biber şeklinde uygulanan tüm gıdalara az az da olsa serpiştirmekte çok büyük faydaları var.

Editör: TE Bilisim