ANKARA - Başkent'te yaşayanz Ordulular, Ordu Kültür ve Sanat Derneği'nin organizasyonuyla düzenlenen iftar buluşmasında bir araya geldi. Etkinliğin onur konuğu ise Başbakan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Numan Kurtulmuş oldu.

Hemşerileriyle Ankara'daki iftarda buluşan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Bir araya gelmemize vesile olan ORSAD'a da teşekkür ederiz" diyerek sözlerine başladı. 

Ramazan ayında İslam coğrafyasının içinde bulunduğu durumu özetleyen Kurtulmuş, "İslam coğrafyası o şanlı, şerefli güzel günlerinden çok uzakta duruyor. İslam coğrafyası, bir tarafta iç çatışmaların içinde, bir tarafta bombaların patladığı, insanların hayatını kaybettiği şehirlerin ülkelerin işgal altında tutulduğu ve malesef geniş anlamda da İslam coğrafyasının iç çatışmalarla buluştuğu bir dönemden geçiyor. Aynı şekilde İslam coğrafyası, açlıkla, kıtlıkla, cehaletle, çaresizlikle boğuşuyor. İlim yolunda, irfan yolunda, hikmet yolunda, birlik yolunda, dirlik yolunda çaba sarfetmemizi istiyor. Bütün bu sorunlarımızı çözecek olanlar tabiki 1.5 milyarı aşkın müslüman coğrafyanın insanlarıdır" diye konuştu.

"İSLAM COĞRAFYASININ AMİRAL GEMİSİ TÜRKİYE'DİR" 

Türkiye'nin 1,5 milyar nüfusa sahip olan İslam coğrafyasının amiral gemisi olduğunu belirterek, "Türkiye'nin ayakta olması, güçlü olması İslam coğrafyasının güçlü olması demektir" diye konuştu. Kurtulmuş sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu çerçevede Türkiye'nin üzerinde oynanan oyunları da görüyorsunuz. İslam dünyasının amiral gemisi Türkiye'dir. Osmanlılar'daki o revakların kilit taşları vardır. Bu geniş coğrafyanın kilit taşı Türkiye'dir. Türkiye'yi çekerseniz, İslam dünyası çöker. Osmanlı dağılınca, İslam coğrafyasının nasıl dağıldını gördük. Osmanlı dağıldıktan sonra yine uzun yıllar Türkiye ayakta duramaz, güçsüz, halsiz bir ülke olarak devam ettiği zaman İslam dünyasının acı halini de gördük. Çok açık söylüyorum. Türkiye'nin ayakta olması, güçlü olması İslam coğrafyasının güçlü olması demektir. Biz büyük bir Türkiye'yi, güçlü bir Türkiye'yi tabiki 79 milyon vatandaşımız güçlü olsun diye istiyoruz. Güçlü olan bir Türkiye'de sadece ekonomik, siyasi, askeri bir güç olarak değil, devletle milletin bütünleştiği halkın bütünüyle devletine sahip çıktığı, devletin de vatandaşına sahip olduğu bir Türkiye'yi kastediyoruz. Böyle bir Türkiye, sadece kendi içinde birlik ve dirliği sağlamakla kalmaz, bütün bu coğrafyanın kilit taşı yerine oturur ve bu sütun, bu revak güçlü bir şekilde kıyamete kadar varlığını sürdürür."
Editör: TE Bilisim