ANKARA - TBMM'de grup toplantısı düzenleyen bir diğer parti de, HDP oldu. Toplantının başında Soma'da ölen işçiler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Toplantıya, milletvekilleri yakalarında siyah kurdele ile katıldı; başkanlık divanı kürsüsüne siyah örtü serildi. 

"SAYILAR İNANDIRICI DEĞİL"

Toplantıda konuşan Eş Genel Başkan Kürkcü, "Yakınlarını kaybeden aileler emin olsunlar ki HDP, bu ve bunun gibi işçi katliamlarının takipçisi olacaktır, hiç kimsenin hakkı yerde kalmayacaktır" dedi. Soma'dan bazı madenci yakınlarını bugün ağırlamayı düşündüklerini ancak "telkin ve belki tehditlerle yoldan çevrildiklerini" belirten Kürkcü, şunları söyledi: 

"Soma'da hala tam olarak ne olduğunu bilmiyoruz. Unutturma, öğütme, silme, karartma çabalarından sonra bir gerçeğe ulaşacağız ama bu hakiki gerçek olmayacak. İktidar gerçeği olacak. Çünkü hükümet bağımsız gözlem yapılabilecek imkanları ortadan kaldırdı. Soma'da halktan aldığımız bilgi, AFAD'ın ve hükümetin verdiği sayıların kendileri için hala inandırıcı olmadığıdır. Hala Soma'da hayatlarını kaybettikleri halde ortaya çıkarılmamış madencilerin olduğuna dair inanış var. Gerçek çırılçıplak ortaya konulmalıdır. 'Bu işin fıtratında var' ifadesi, Başbakan Erdoğan'ın siciline işlenmiştir. Kendileri için 2023 modelini, geleceğin parlak sayfalarını layık görenler, işçiler için 1860'ların yaşama ve çalışma koşullarını layık gördüler. '1860'larda İngiltere'de maden facialarında ölüyordu siz de 2014'de ölüyorsunuz, layığınız budur' dediler. Hayır, işçiler buna layık değil. Maden işçiliğinin fıtratında bu yoktur. Bu, sermaye sahipliğinin ve devletin fıtratında vardır. O fıtratı da değiştirmek de bizim boynumuza borçtur." 

"İSTİFA DİYE BİR MÜESSESE VAR"

İşçilerin, ocağın içinde ısının arttığını, yangın olduğunu 15 gündür bildiklerini ancak işyeri sahiplerinin asla çalışmayı durdurmayı düşünmediğini belirten Kürkcü, "Bunlara aldırış etmeyenler, Başbakanları vasıtasıyla kaza süsü verilen bu katliamı örtbas etmeye etmeye çalıştılar" ifadesini kullandı. "Kim sorumluysa hesabını verecek" denildiğini söyleyen Kürkcü, "En önce siz sorumlusunuz. İstifa diye bir müessese var, edebilir misiniz? Dünyanın başka memleketlerinde bir insanın burnu bile kanayınca kendini sorumlu hissedip istifa edenler gibi istifa edebilir misiniz? Edemezsiniz. Yolsuzlukları saklamak için o koltuklarda oturmaya mecbursunuz" diye konuştu. "Halk bunu sindirmeyecektir. Siyasetle gelen siyasetle gidecektir" diyen Kürkcü, "Kapitalizmden kurtulmadıkça işçi cinayetlerinden kurtulmak mümkün değildir" dedi. 

"GENSORU ÖNERGESİ VERECEKLER"

Kürkcü, maden faciasıyla ilgili Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik hakkında Gensoru önergesi vereceklerini bildirdi. Kürkcü, şunları söyledi: "Bu kölelik düzenine 'mükemmel işletme' diyen bakan Taner Yıldız'ın görevi, çalışma başladığı günden beri, acıları ve kayıpları mümkün olduğu kadar parçalara bölerek tahammül edilebilir hale getirmek; saldırgan bir üslup kullanmayarak şiddeti ve öfkeyi kendi üzerinden dağıtmak, ocak sahibinin üzerine doğu sevk etmekti. Sadece bu maden değil Türkiye'deki bütün madenler, ILO'nun normlarına uygun biçime getirilinceye kadar çalışmalarına ara vermelidir. Çalışmalar bitinceye kadar işçi ücretleri kamu bütçesinden ödenmelidir. Bu çalışma bittikten sonra işçiler hala madende çalışmak istiyorlarsa madene dönebilirler. Eğer işçiler çalışma koşullarına itiraz etmezlerse, bu köleliğe boyun eğerlerse, onları kurtaracak olan kendi kolları bile değildir. Bir kere itiraz edebilmek, sesini çıkarabilmek pekala mümkündür. Bundan daha haklı hiçbir mücadele olamaz. 

"KADERSE, KORUMASIZ KIZILAY'DA GEZSİN GÖRELİM"

Kürkcü, "Madem kaderse, Tayyip Erdoğan 1500 koruma almadan benim gibi Kızılay'da gezsin görelim bakalım" dedi. 
Editör: TE Bilisim