ANKARA - CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, özellikle milletvekili seçildiği halde Balyoz Davası sanığı olduğu gerekçesiyle cezaevinde kalan MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan, CHP milletvekilleri Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay'ı da yakından ilgilendiren bir yasa teklifi hazırlayarak TBMM Başkanlığı'na sundu.

"24 NİSAN'DA TBMM BAŞKANI ÇİÇEK'LE GÖRÜŞTÜ"

Oran, hazırladığı yasa tasarının TBMM'ye sunmadan önce 24 Nisan'da TBMM Başkanı Cemil Çiçek'le görüştü. Verdiği önergelere karşı TBMM bürokratlarının çıkardığı güçlükleri de  anlatan Oran, Çiçek'in görüşmede, "tutuklu milletvekili sorununun geçici çözümü için tek maddelik yasa değişikliği yeterli" demesi üzerine yasa teklifi hazırlığına başladı.

"CEZANIN İNFAZI DÖNEM SONUNA ERTELENECEK"

"Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (CMK) Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinde" Umut Oran, şu düzenlemenin CMK'nın 102. maddesine 3. Fıkra olarak eklenmesini önerdi:

"(3) Tutuklu iken milletvekili seçilen bir kimsenin, milletvekili seçildiğini gösteren belgenin ilgili mahkemeye ibrazıyla tutukluluk hali son bulur. Seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla, Anayasa'nın 14. Maddesinde yer alan durumlarda soruşturma ve kovuşturma, tutuksuz olarak sürer. Yargılamanın sanığın milletvekili iken mahkumiyetle sonuçlanması halinde verilen cezanın infazı dönem sonunda milletvekili sıfatının sona ermesine bırakılır."

"YASAMA YETKİSİ DEVREDİLEMEZ"

Yasa teklifinin gerekçesinde demokratik ülkelerde iktidarın seçimlerle halk tarafından belirlendiğini, milletin de yasama gücü ve egemenlik kuvvetini de vekiller aracılığıyla kullandığını anımsatan Umut Oran, "Bizim Anayasamız da 7.maddesinde 'Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisi'nindir. Bu yetki devredilemez' hükmüne yer vererek bu ilkenin altını çizmektedir" dedi. Oran, teklifinin gerekçesinde şu değerlendirmeleri yaptı:

"HÜKÜMET DE KUMPASI KABUL ETTİ"

"Son 5 yıl içerisinde millet tarafından verilen bu mutlak görevin yerine getirilmesinin çeşitli yargı kararları ile eşitsiz ve adaletsiz olarak engellendiği görülmektedir. Hükümet üyeleri tarafından Türkiye'deki devlet kurumlarına karşı pusu ve kumpas kurmakla itham edilen, verdiği adaletsiz kararlar ve hukuka aykırı uygulamalar nedeniyle yapılan yasa değişikliği ile kapatılan TMK 10. Madde ile görevli mahkemelerde alınan kararlar nedeniyle, YSK tarafından seçime girme yeterliliği olduğu kabul edilen, Anayasa ve kanunlar karşısında hiçbir adaylık engeli olmadığı tespit edilmiş bulunan milletvekilleri tutuklanmış, ağır koşullar altında haklarından ve özgürlüklerinden mahrum bırakılmıştır."

"TBMM'DE PARALEL UYGULAMA"

"Bu kararlar sebebiyle Türk Milleti adına yasama yetkisini kullanan TBMM tam olarak toplanamamış, bazı milletvekillerinin hapishanede olması gibi, milli iradeye ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin itibarına darbe vuran bir süreçle karşı karşıya kalmış, yasama faaliyetine katılabilen milletvekilleri ve  milletvekili olmasına rağmen yasama faaliyetine katılamayan milletvekilleri gibi paralel bir uygulama başgöstermiştir. Üzücü olan yasama organından almış olduğu yetkiyle yürütme görevini yerine getiren bazı hükümet üyeleri ile Başbakan'ın da bu gelişmelere uzun süre sessiz kalması, hatta 'aday gösterilirken düşünselerdi' gibi demokratik bir toplumla asla bağdaşmayacak bir tutum sergilemekten geri durmamasıdır."

"ENGİN ALAN HALA TUTUKLU"

"Gelişen süreç içerisinde Anayasa Mahkemesi vermiş olduğu bazı kararlarla tutuklu yargılanmakta olan milletvekillerinin hak ihlalini tespit ederek, tahliyelerinin önünü açmıştır. Ancak bu kararlar da mahkemeler tarafından ayrımcı bir şekilde uygulanmış, bu kararların muhatabı olan ve hak ihlaline uğrayan herkes bu karardan yararlanamamıştır. Örneğin 12 Haziran 2011 yılında yapılan serbest seçimlerde milletvekili olarak seçilen Sayın Engin Alan hala tutukludur ve gerekçesiz tutukluluk hali devam etmektedir."

"AĞIR CEZALIK SUÜSTÜ HALİ DIŞINDA GEÇERLİ OLACAK"

"Bu sebeple, kanuni bir düzenleme yaparak, yasama organının mensuplarının kalıcı bir şekilde korunması, TBMM'ye seçilen ve millet adına faaliyetlerini yürüten milletvekillerinin bu tip ayrımcı uygulamalarla karşılaşmadan, millet adına yasama görevlerini yerine getirmesinin sağlanması için bu kanun değişikliğinin hayata geçirilmesi önerilmektedir. Değişiklik ile milletvekili seçilenlerin ağır ceza gerektiren suçüstü durumları hariç olmak üzere haklarında bir soruşturma veya kovuşturma başlamış olsa bile tutuksuz yargılanması ve cezanın infazının dönem sonunda milletvekili sıfatının sona ermesine bırakılması teklif edilmektedir."
Editör: TE Bilisim