Başbakan Yıldırım'a yanıt Torun'dan geldi!

ORDU - Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde düzenlenen GENÇDES 2017 Projesi lansmanında yaptığı konuşmada CHP'yi hedef aldı, "Anayasa değişikliğini çok abartıyorlar. 'Efendim rejim değişiyor, kıyamet kopuyor, memleket elden gidiyor.' Kim söylüyor? HDP ayağını kaldırıyor, CHP onun yerine basıyor, biri ayağını kaldırıyor biri aynı yere basıyor. Meclis'te de bunu yaptılar. Belli ki sokakta da 'hayırcılar' korosuna katılacaklar. Peki ey CHP, ey Atatürk'ün partisi, ey milli şef İnönü'nün partisi, ne hallere düştün. Ülkeyi bölenlerle kol kola girmek yakışır mı Atatürk'ün partisine? Millet her şeyi görüyor." ifadelerini kullandı. 

Başbakan Yıldırım'ın bu sert ifadelerine partisi adına yanıtı CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun verdi. Tv52 Akşam Bülteni'nde Erol Küçükoğlu'nun sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun, "Valla Osla'da pazarlık yapan, Dolmabahçe'de imzalayıp sınır kapısında çadır mahkemesini kurduran biz değiliz. Biz sadece Meclis'te oturma düzeni gereği, HDP'yle öyle uygun görülmüş orada yan yanayız. Onun dışında hiçbir birlikteliğimiz olmadı, olamazda." diye konuştu. 

Özellikle bu konuda HDP'ye açık açık eleştirilerini de dile getirdiklerini belirten Torun sözlerini şöyle sürdürdü: "Öyle bir algı yaratıyorlar ki, yani bugüne kadar teröristle pazarlık yapan, masaya oturan, İmralı'yla görüşen, İmralı'yla pazarlık yapan yapı bugün maselef sanki bunları yapmamış gibi CHP'yi suçluyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. CHP hangi kararı birlikte almış? HDP'yle hangi uygulamayı yapmış? Dokunulmazlığı HDP kabul etmedi, biz de destek verdik. Sınır ötesi harekata, teskereye HDP izin vermedi biz onayladık. Bugün eğer dokunulmazlık varsa ve onlar yargılanabiliyorsa, bizim de desteğimizle oldu bu iş. Hangi konuda biz birlikte hareket etmişiz? Biz HDP'yle bir olarak hangi kararı almışız? Oslo'da görüşen, Dolmabahçe'de oturan, karar alan, terörist başına övgüler dizen, o terörist başını muhatap alan biz miyiz? Sınırda çadır mahkemeleri kurup, otobüsün sırtına çıkarıp alkışlatan, Şivan Perver'le el ele, kol kola, Barzani'yle resim veren, fotoğraf veren biz miyiz? Yani bu tamamen gerçeği saptırmak, bu tamamen milletin aklıyla alay etmektir. Başka birşey değildir."