Belki bilenler bilir. Ordu'da bugünün siyaseti bana, çeyrek asrı devirdiğim mesleğimi bıraktırdı!.. 

Kimsenin zorlaması veya isteğiyle değil! Yine bilen bilir diyeceğim çünkü kendi arzu ve isteğimle bıraktım. Baktım olacak gibi değil, ne birilerinin iftiralarına, ne birilerinin ihtiraslarına boyun eğmektense! Meslek hayatım boyunca da hiç yapmadığım yalan haberciliği yapmaktansa! Ben bu mesleği bırakırım dedim... Ve bıraktım. Belki ileride yeniden cazip teklifler gelecek olursa, tekrar değerlendirebilirim.  

1990'lı yılların ortalarında ilk kez Anadolu'da yerel medyada çalışmaya başlayarak çıkmıştım bu yola. En büyük hayalim, bir gün ulusal gazete ve televizyonlarda çalışabilmekti.   

Başardım da... 

Kanal 7, Show Tv, NTV, HBB, Kanal D, Star, CNN Türk, Hürriyet, Hürriyet Daily News, Milliyet, Posta, Gözcü, Radikal, Fanatik derken, son olarak İstanbul'dan geldiğim Ordu'da muhabir olarak başladığım yerel televizyonda aslında yeniden ilk başa dönmüştüm. Ancak, bu kez önce Haber Müdürü, ardından Haber Koordinatörü, Genel Koordinatör derken, son olarak da Genel Müdür'lükten bu mesleğe (şimdilik) son noktayı koydum. 

Rahmetli Mehmet Ali Birand, Fatih Altaylı, Uğur Dündar, Ertuğrul Özkök, Sedat Ergin, Emin Çölaşan, Rıfat Ababay, Abbas Güçlü, Fatih Çekirge, Oktay Ekşi, Güngör Uras, Murat Yetkin, Mehmet Yılmaz, Uğur Cebeci, Taha Akyol, İlker Yasin, Faik Gürses gibi çok ünlü isimlerle çalışma fırsatı buldum. Uğur Ergan gibi, Cemal Ersen gibi, Tolga Şardan gibi, Saygı Öztürk gibi pek çok ünlü kalemle ortak haberlere imza attım. En başta da dediğim gibi Ordu'da bugün bu siyaset, bana çeyrek asrı devirdiğim mesleği bıraktırdı...

Özellikle Doğan Medya Grubu'nda çalıştığım 12 yılda çok kez Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski Başbakan Binali Yıldırım, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dönemin Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili, dönemin KKTC Cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş ve bugünkü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i özel akreditasyon ile çok yakından takip eden gazeteciler arasında yer almanın gururunu yaşadım. O dönemlerde büyük patronumuz Aydın Doğan'ı da unutmamak lazım, çünkü her sene memleketi Gümüşhane'ye geldiğinde Trabzon'daki bir arkadaşımla dönüşümlü olarak her fırsatta aile üyeleriyle birlikte takip edebilme şansı buldum. Zaten bu da, işimizi, mesleğimizi en iyi şekilde yaptığımızın da bir kanıtıydı ki, bize güvenip büyük patronu takip ettiriyorlardı.

Takvimler 22 Kasım 2007'yi gösterdiğinde yani bundan 12 sene önce, Doğan Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan başta olmak üzere tüm üst düzey yöneticilerini Ordu'da ağırlamak, Doğan Yayın Holding'in 'Anadolu'daki Avrupa Toplantıları Marka Güçtür' toplantısının 21'incisini ve sonuncusunu Ordu'da gerçekleştirmek ve ev sahipliği yapmak Doğan Grubu'ndaki meslek hayatımda benim için zirve oldu. Geride unutulmaz çok güzel anılar, arkadaşlıklar, dostluklar ve izler bıraktı. 

Özellikle bugün Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr.Mehmet Hilmi Güler, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yaptığı o dönemde, yine aynı dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile birlikte bu organizasyonun en yakın tanıkları oldular. Çünkü bizzat katılmışlardı, eminim kendileri de hatırlayacaklardır.  

Şimdilerde ise bu yazıyı okuduğunuz Netordu.com'un yöneticiliğini yapıyorum. Yani yerel çapta da olsa, bırakamadığım haberciliğimi sürdürmeye devam ediyorum. Diğer taraftan da, aktif gazeteciliği bıraktığım için bir anda Ege Fuarcılık şirketinin de sahibi oluverdim. Ordu'da herkesin görmeye alıştığı büyük firmalar gibi olamasak da bugün sürekli 7 kişinin, fuar sezonumuzda da en az 50-60 kişinin ekmek kapısı olmasından dolayı da büyük gurur duyuyorum. 

Ve gelelim asıl konuya...

Son birkaç yıldır Ordu ve Ordu ekonomisi adına aslında kimse görmek istemese de, inanın güzel işlere imza atıyoruz. Örneğin, bu sene Karadeniz Sanayi ve Ticaret Fuarı'nı 19'ncu kez, Gıda Tarım ve Hayvancılık İhtisas Fuarı'nı 5'nci kez, Yapı Dekorasyon Ürünleri ve Doğalgaz İhtisas Fuarı'nın ise 11'nci kez düzenleyeceğiz. 21 Haziran 2019'da inşallah bir aksilik olmaz, Yüce Allah da izin verirse kapılarımızı ziyaretçilerimize açacağız. Bu arada 2018 yılında düzenlediğimiz fuarları da, il içi ve il dışından yaklaşık 90 bin kişinin ziyaret ettiğini belirtmekten ayrıca onur duyuyorum.

Ordu'da yaptığımız bu işi gerçekten önemsiyorum. Çünkü artık siyasi liderlerin, temsilcilerin, seçilmişlerin dahi gündeminde yer alıyor. Bu sektörde faaliyet gösteren bizlerden daha büyük firmaların yöneticileri, Türk fuarcılık sektörünün 2019 yılında yüzde 15 civarında büyümesini öngördüklerini belirtiyorlar. Aslında benim bakış açımda bu yönde. Çünkü Türkiye'de her yıl 500'e yakın fuar düzenleniyor. 

Düzenleniyor da, peki ne işe yarıyor? 

Hemen söyleyeyim. Ekonomideki istihdama katkı sunuyor, bölgenin, bulunduğu ilin tanıtımına katkı sunuyor, ihracata hizmet ediyor. Mesela Türkiye'deki toplam ihracatın yüzde 20'si sadece fuarlar aracılığıyla gerçekleşiyor. Yani Türkiye'de yapılan ihracatın 35 milyar dolarlık kısmı, fuarlar sayesinde sağlanıyor. Bu çok önemli bir katkı, önemli bir anekdot değil midir? Hal böyle iken Ordu'da böylesi bir etkinliği göremeyen, görmek istemeyen veya küçük gören, hakir gören yöneticilerimizin olması da beni gerçekten çok üzüyor. Tamam bizler bu işten para da kazanıyoruz, ama öyle uzaktan görüldüğü gibi balya balya önümüze de dizmiyoruz. Çok ciddi yatırımlar yapıyoruz. İnanın, yaptığımız yatırımın da belki 10'da 1'i çok samimi söylüyorum, bize kalıyor. Ancak ben başka kazançlardan bahsediyorum.

Bizler, bu fuarların gelişmesini ne kadar çok sağlarsak, hem ekonomiye o kadar artı istihdam, hem tanıtım, hem de ihracattan aldığımız paya bir o kadar katkı sağlamış olacağız. Ancak neden bunu görmek, bilmek istemiyorlar, işte bunu bir türlü algılayamıyorum. 

Bakın az önce söyledim, 21 Haziran 2019'da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile KOSGEB Genel Müdürlüğü'nün de önemli katkılarıyla tam 3 tane bölgesel sektör ve buluşmaya hitap eden ulusal çapta önemli fuarların açılışını yapacağız. Ordu'daki sektör temsilcilerimiz, kamu kuruluşlarımız da aslında ne kadar büyük bir fırsatın ayaklarına kadar geldiğinin farkında dahi değiller. Bunu  ukalalık, burnu büyüklük yaparcasına söylemiyorum. Sonuçta bizler il, bölge ve ülke ekonomisine, aynı orantıda tanıtımına katkı sunmak için çaba harcıyoruz. Kimseyi dolandırmıyor, kimseyi kandırmıyor, kimseden çalmıyor yani hırsızlık da yapmıyoruz. 

İşte son durum özetle maalesef böyleyken, bakın Ordu'daki fuarlara bu sene Ordu haricinde İstanbul'dan, Kayseri'den, Samsun'dan, Trabzon'dan, Malatya'dan, Hatay'dan, Adıyaman'dan ve Giresun'dan onlarca firma ve kuruluş katılıyor. 

Lütfen bir düşünün! Türkiye'nin bir ucundan... 

Hatay'dan, Adıyaman'dan, Kayseri'den, Malatya'dan kalkıp Ordu'ya geliyorlar. Çünkü onlar, bu fuarların ne denli önemli olduğunun farkında ve bilincindeler. Hal böyleyken üzülerek söylemek zorundayım ki, Ordu'da gerek devlet adamlığı, gerek halkla olan diyalogları, gerekse söylemleriyle şahsen bir gazeteci olarak da çok takdir ettiğim Ordu Valisi Sayın Seddar Yavuz böylesi önemli bir etkinliği maalesef bana göre hakir görüyor. 

Ulusal çapta Karadeniz Sanayi ve Ticaret Fuarı, Yapı Dekorasyon Ürünleri ve Doğalgaz İhtisas Fuarı, Gıda Tarım ve Hayvancılık İhtisas Fuarı organize ediliyor. Ne Ordu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, ne Ziraat Odaları, ne çiftçinin dostu olduğunu söyleyen Ziraat Bankası, ne Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu, ne Ziraat Fakültesi olan Ordu Üniversitesi, ne Çalışma ve İş Kurumu, ne Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü, ne Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü, ne Toprak Mahsülleri Ofisi, ne Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, ne Ticaret Borsası, ne Esnaf Odaları, ne ilçe belediyeleri kimse yeterince ilgi ve alaka göstermiyor. 

İlle de katılacaklar, katılmalılar demiyorum. Biz bu konuda haddimizi, terbiyemizi ve çizgimizi iyi biliriz. Ancak bu işi, bu organizasyonu Ordu'da, Ordulu yerel girişimciler gerçekleştiriyor, ama ne yazık ki hakettiği ilgi ve alakayı göremiyor diyorum. Ancak altını çiziyorum, Ordu'da görmüyor. Ordu dışından çok iyi takip ediliyor. Nitekim il dışı katılımcılarımız sağolsunlar, bu organizasyonun nasıl bir fayda ve kazanç sağlayacağını çok iyi biliyorlar. 

Bu arada, 21 Haziran'daki organizasyonumuz falanca, filanca katılmadı diye boş kalmadı, kimse merak etmesin. Yaklaşık 3 bin 200 metrekarelik fuar alanında sadece 100-150 metrekarelik boşluğumuz kaldı ki, o da dolacaktır.

Ve ben yine eminim ki, 21-30 Haziran tarihleri arasında tıpkı geçen sene olduğu gibi yine 90 binin üzerinde ziyaretçiye ev sahipliği yapacağız. İşte o günü dört gözle bekliyoruz. Katılımcı tüm kurum ve firmalarımıza bir kez daha gönülden teşekkür ediyor, 21 Haziran 2019 günü saat 17:30'da herkesi fuar açılışımıza bekliyoruz. İlgi gösterenler sağolsun, göstermeyenlerin de canı sağolsun...  

Sevgi ve saygıyla; esen kalın...