Sorun...

Yani sorun, söyleyelim manasında değil. Araştırılıp öğrenilmesi, düşünülüp çözümlenmesi, bir sonuca bağlanması gereken durum olan sorun. 

Mesele yani, problem.

Herkeste var. 

Parası çok olanda da var.
Parası hiç olmayanda da.

Güçlü olanın var.
Gücü hiç olmayanın da.

Evli olanın da var.
Bekar olanın da.

Siyasetçinin de var.
Seçmenin de.

Yaşlının da sorunu var.
Genç olanın da.

Öğretmenin de sorunu var.
Öğrencinin de.

Patronun da var.
İşçinin de.

Kısacası, kim olursa olsun, kiminle olursa olsun. Ne olursa olsun, hatta nerede olursa olsun. 

Araştırılıp öğrenilmesi, düşünülüp çözümlenmesi, yani bir sonuca bağlanması gereken durum olan o sorun, herkeste var. Herkese sorun, inanın herkesin muhakkak bir sorunu çıkacaktır. Gerçekten çok kısa bile olsa biraz düşünün; öyle olduğunu siz de anlayacaksınız. 

Buradan şu sonuç çıkıyor. Yeryüzünde sorunu olmayan hiçbir canlı olmadığına göre, dört dörtlük kimse de yok.

Sadece bu yazdığım üç-beş başlığı tartışmaya açsak, kimin ne sorunu vardır diye, değil kitap vallahi fasikül fasikül ansiklopedi olur. 

Peki niye şimdi bunları yazdım?

Hele siz de bunu bir sorun :)