Ülke genelinde il müftüleri ve müftü yardımcılarıyla çevrimiçi bir toplantı gerçekleştiren Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ramazan ayının müminlerin hayatına getirdiği sayısız nimetler ve güzelliklerin olduğunu ifade etti. 

"RAMAZAN AYI YARDIMLAŞMA VE PAYLAŞMA MEVSİMİDİR"

Ramazan ayının derinlikli bir ibadet ayı olmasının yanında aynı zamanda bir yardımlaşma ve paylaşma mevsimi olduğuna dikkat çeken Başkan Erbaş, şöyle konuştu:

"Bu ayda sadakalarımız, fitrelerimiz ve zekâtlarımızla gönüller birleşmekte, kardeşlik duyguları pekişmekte ve hayat daha da bereketlenmektedir. Salgın sebebiyle tam kapanma ve kısıtlamalar gönüllerimizi birbirimize açmaya asla mânî değildir. Bilakis aynî ve nakdî yardımlarla gönüller ve dualar buluştuğunda zorluklar kolaylaşacak, Rahman olan Rabbimizin rahmet ve inayeti yeryüzünü kuşatacaktır. Bu anlamda insanlığın vicdan yükünü omuzlayan Türkiye Diyanet Vakfımız, Diyanet İşleri Başkanlığımız ile birlikte her yıl olduğu gibi bu yıl da Ramazan vesilesiyle yardım organizasyonlarını bütün hızıyla sürdürmektedir. Sizler de gece gündüz demeden bu seferberliğin içinde koşturuyorsunuz."

"ZEKAT MÜHİM BİR KÖPRÜDÜR"

Kimsesizlerin kimsesi olmaya ve dünyanın dört bir yanında veren ellerle alan elleri buluşturmaya devam ettiklerini ifade eden Başkan Erbaş, "Bu anlamda en büyük imkânlarımızdan ve ibadetlerimizden birisi zekât ibadetidir. Malumunuz olduğu üzere zekât; Müslümanların hem bireysel hem de toplumsal hayatına doğrudan temas eden en temel ibadettir. Zekât, varlıklı Müslümanları ihtiyaç sahibi Müslümanlara ulaştıran mühim bir köprüdür. Onları aynı duada buluşturan önemli bir değerdir. Diğer taraftan zekât, toplumda dinî ve ahlâkî değerleri yücelten, sosyal yapıyı güçlendiren, ekonomik hayata canlılık getiren sosyal bir ibadettir. Zihin ve gönül dünyamızı aydınlatan yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'in ifadesiyle zekât, fakirin hakkıdır ve onun ifası, kişinin maddî ve manevi yönden arınmasını ve malının kul hakkından temizlenmesini temin etmektedir. Bu itibarla Müslüman, zekât vererek hem mali bir ibadeti yerine getirmiş olmakta, hem de Rabbine karşı sorumluluğunu eda ederek maddi ve manevi kirlerinden arınmaktadı" dedi. 

Editör: TE Bilisim