Enerji uzmanları ile bir toplantı gerçekleştiren Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr.Mehmet Hilmi Güler, fındık kabuğundan aktif karbon üretimi için fizibilite çalışmalarına başlanması talimatını verdi. Güler, fındığın içi kadar kabuğunun da altın değerinde olduğunu vurgulayarak "Türkiye'de fındık üretiminde ilk sıralarda yer alan ilimizde fındığın içi olduğu kadar kabuğu da ekonomiye katma değer katacak. Bu kapsamda fındık kabuğundan aktif karbon üretimi için kolları sıvadık. Fizibilite çalışmaları başladı. Pratik şekilde ilerleyerek çalışmamızı geliştirmeyi hedefliyoruz" dedi.

FİZİBİLİTE ÇALIŞMALARI BAŞLADI

Ordu Büyükşehir Belediyesi olarak farklı bir belediyecilik anlayışı içerisinde olacaklarını ve ekonomiye, istihdama yönelik yatırımlara öncelik vereceklerini söyleyen Başkan Güler, "İlimizin ekonomisi fındığa dayalıdır. İçi farklı ürünlerde kullanılan fındığın yarısı kabuktan oluşuyor. Şimdi altın değerindeki bu ürünümüzün kabuğundan faydalanmak için fizibilite çalışmalarına başladık. Çeşitli çalışmalar sonrası üretim gerçekleştirildiğinde fındığın değeri de artırılmış olacak" diye konuştu.

PEKİ AKTİF KARBON NEDİR?

Aktif karbon, büyük kristal formu ve oldukça geniş iç gözenek yapısı ile karbonlu adsorbanlar ailesini tanımlamada kullanılan genel bir terim olarak tanımlanıyor. İnsan sağlığına zararsız, kullanışlı ürünler olup, oldukça yüksek bir gözenekliliğe ve iç yüzey alanına sahiptir olduğu biliniyor. Ayrıca çözeltideki molekül ve iyon gözenekleri vasıtasıyla iç yüzeylerine doğru çekebilir ve bu yüzden adsorban olarak da adlandırılıyor. 

Aktif karbonlar, odun, turba, linyit, kömür, mangal kömürü, kemik, Hindistan cevizi kabuğu, pirinç kabuğu, fındık kabuğu ve yağ ürünlerinden elde edilen karbonların çeşitli kimyasal işlemlerden geçirilerek aktive edilmesiyle elde ediliyor.

Varlığı ise 1900'lü yılların başından itibaren biliniyor. 1920 yılından sonra, ilk olarak, aktif kömür su arıtılmasında kullanılmaya başlanmış, fakat yaygın bir kullanım sağlanamamıştır. Ancak, 1927 yılında Almanya'da içme suyundaki klorofenol kokusu büyük problem yarattığından, şehir suyunun hazırlanması sırasında aktif karbon kullanımı da büyük önem kazanmıştır. Aktif karbon, 1929 yılında Hamm Water Works'da granüler formda, bundan bağımsız olarak 1930'da Harrison tarafından Michigan Bay City'de, yine 1929 yılında Spalding tarafından içme suyundaki kokuların uzaklaştırılması amacıyla toz halinde kullanılmıştır. 1932 yılına gelindiğinde Amerika'da 400 fabrika, 1943 yılında ise yaklaşık 1200 fabrika istenmeyen kokuların kontrolünde aktif karbonu kullanmıştır.

Editör: TE Bilisim