GELECEKSE BEKLENEN, BEKLEMEK GÜZELDİR

Hepimizin de bildiği gibi bir GERÇEKLER, bir BEKLENTİLER bir de BAŞKALARININ BEKLEDİKLERİ var. Anlayacağınız üçlü sarmaşık bir kombinasyon var etrafımızda. Basit gibi görünen bir o kadar zor bir sarmal bu.

O halde gerçek nedir? Gerçek düşündüğümüz gibi gerçek midir?

İnsan bilincinden bağımsız, somut ve nesnel olarak var olan her şeydir gerçek. Günlük dilde de çoğu kez "gerçek" sözcüğü 'hakikat' ve 'doğru' sözcükleriyle eşanlamlı da kullanılır. Gerçek yanı başımızdaki belki de en büyük düşmandır kim bilir. Soyut mu, somut mu kime göre neye göre akıllardaki büyük karmaşadır.

BEKLENTİ ise bir olgunun sonunda olması umulan, gerçekleşmesi beklenen şey olarak tanımlanır. Beklentilerde gerçekler gibi düş kırıklığına sebep olur. Beklentilerde başka türlü bir düşmandır yanı başımızdaki aslında.

Beklemek ya da beklenti; bir sonucu arzulamaktır. Kimileri adını koyar beklemenin kimisi beklemiyorum der ancak yine sonuç aynıdır beklentidir, beklemektir.
Gelmeyecek bir gideni, olmayacak bir nedeni beklediniz mi? der Özdemir Asaf. Bu yazıyı okuyan kaç çift göz, kaç yürek vardır kim bilir hala bekleyen gidişine inanamayan birilerinin. En korkunç bekleme de budur aslında sinsice kemiren içimizi gelmeyeceğini bile bile beklemek. 

Zaten beklemek zor bir eylemdir hele hele de gelmeyecek, dönmeyecek birini beklemek nafile bir çabadan başka bir şey değildir. Belki de böyle zararlı bir bekleyiş intihar biçimidir kim bilir yanı başımızda duran.

Giden sevildiği kalbi terk etmeyi seçtiyse ve geri döndüğü zaman bekleyene, büyük tamiri zor yaralar açacak demektir. Beklemek güzeldir sonunu bildiğimiz hikâyeyi uzatmaya, bekleyerek yaralar almaya gerek yok. 

Siz hiç güneşin gece doğduğunu gördünüz mü? İşte bazı sonucu belli olan beklentiler böyledir imkânsızdır, hayaldir, düş kırıklığıdır.

İmkânsızı beklemek en büyük ızdıraptır insana. En büyük hastalıktır belki de. Ne demiş Yahya Kemal Beyatlı şiirinde, 'Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden çok seneler geçti dönen yok seferinden.'

Uzun bekleyişlere sabrederken kendisi bekleyiş olur bazen kişinin, o yüzden beklentilerin de mantıklı olanından yana olun, olabilitesi olanları bekleyin, sizi sonunda mutlu edecek ve size yararlı olan beklentileri dört gözle bekleyin elbette ancak sonu olmayan beklentilerle yaşarsanız hayat akar gider. ‘’Beklenen geç geliyor; geldiği zaman da insan başka yerde oluyor’’ Oğuz Atay’ın da dediği gibi. O yüzden ne başka yerde olun ne de sonuçsuz bekleyişlerle hayatı ve filizlenecek yaşamı kaçırmayın.

Beklenti ya da bekleyişlerinizin sizleri iyiye, mutluluğa, kariyere, amaçlarınıza ve büyük aşklara götürmesi dileğiyle.